Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Daha güzel, daha temiz bir Türkiye için
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 3/8/2008 7:07:43 AM


Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,


7.3.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, benim de ilk gençlik yıllarımdan itibaren üzerinde hassasiyetle durduğum bir konuyu ne güzel ele almışsın. Allah razı olsun. Bu o kadar önemli bir konu ki yıllarca önce bir televizyon konuşmamda bütün memlekete ilan etmiştim. Hangi belediye başkanı kendi bölgesinde yerlere çöp atılmasını önlemek için faaliyete geçerse onun heykelini yaptıracağım demiştim. Ne yazık ki en küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir yerden cevap gelmedi. Yere çöp atan bir insan benim nazarımda gelişmemiş, olgunlaşmamış, medenileşmemiş bir yaratıktır. Sosyal ve ekonomik statüsü ne olursa olsun sonuç değişmez. O insan ruhen temiz olmayan, asil olmayan, nefsaniyetine gömülmüş bir yaratıktır. Dikkat ederseniz insandır demiyorum, yaratıktır diyorum. Bugün hiçbir Avrupa ülkesinde bu çirkinlik, bu vahşet, bu barbarlık yoktur. Gezdim ve biliyorum. Niye bizde olsun? Niye bizim caddelerimiz, sokaklarımız bu “yaratıklarla” dolsun. Bu beni fevkalade üzüyor. Hiç unutmuyorum. O zamanlar Ankara Hukuk Fakültesi’nde genç bir öğrenciydim. O zamanların İstanbul Belediye Başkanı rahmetli Mümtaz Tarhan’dı. Bir seferberlik açmış, yere çöp atandan beş lira ceza alıyordu. Kendisi de sabahlara kadar İstanbul’u gezerek kontrol yapıyordu. Bu fevkalade güzel, örnek alınacak bir hareketti. Ne yazık ki o günkü iktidar bundan gocundu. İstanbul halkını rahatsız ediyor gerekçesiyle o mübarek insan görevden alındı. Bu beni o kadar üzmüştü ki günlerce ağladım, ıstırap çektim.


Kıymetli yavrum, Mehmet Akif merhum,


 


“Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır”


 


diyordu. Ne yazık ki bugün bizler bir gaflet uykusu içinde yaşıyor, memleketimizin değerlerine sahip çıkmıyoruz. Bu utanç verici durum devam ediyor. Değerlerine sahip çıkamayan bir toplumun ne vakte kadar ayakta duracağı sorulabilir. Bundan birkaç yıl önceydi. Kızılay’dan geçiyordum. Bir genç kız elinde bir kese kağıt ayçiçeği çitliyor, sonra kabuklarını yere atıyordu. O kadar üzüldüm ki yanına yaklaştım, “Afedersiniz yavrum, size birşey sorabilir miyim?” dedim. “Buyurun” dedi. “Siz” dedim “İngiltere kraliçesi 2. Elizabeti tanıyor musunuz?”. “Gayet tabi” dedi, “tanıyorum”. “Bu kraliçe” dedim, “Ankara’ya gelse, ayçiçeği çitleyerek ve kabuklarını yere atarak Kızılay’dan geçse nasıl karşılarsın?” Genç kız güldü, “İlahi amca” dedi, “öyle şey olur mu? Hiç bir kraliçe bunu yapar mı?” “Haklısın” yavrum” dedim. “yapmaz. Ama bana göre sen de bir kraliçesin, eksik bir yanın yok. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?” Birden, elindeki kese kağıdı çöp kutusuna attı, eğildi, yerdeki çekirdekleri toplamaya başladı. Tabi çok memnun oldum. Kendisine tekrar tekrar teşekkür ettim. Mes’ele bu yavrum. İnsanları bıkmadan, usanmadan uyaracağız. Ama bunu büyük bir zarafet, edep, incelik içinde yapacağız. Buna memleketimizin çok ihtiyacı var. Bugünkü gibi bana ne demek, ben mi uğraşacağım demek iyi bilelim ki bizden birçek güzellikleri alıp götürecek. Şahsiyetimiz güdük kalacak.


Tekrar tekrar bu konuya döneceğim. Dua ediyorum, son nefsimi vermeden Allah bana temiz, gerçekten temiz bir şehir görmeyi nasibetsin.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Daha güzel, daha temiz bir Türkiye için Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Daha güzel, daha temiz bir Türkiye için Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]