Sayın Ayla Belen,
8.3.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, biliyorsun Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak, Hazret-i Musa’ya, firavuna gidip onu Hakka davet etmesini söyler. Ayette “Ya Musa, firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle” buyurur. Muhatabımız firavun dahi olsa bizlerin yine de bir kimseye hitabederken son derece dikkatli olmaya, saygı dolu, edep dolu, incelik dolu olmaya dikkat etmemiz gerekir. Önemli olan sadece kuru kuruya söylemek değildir. O zaman söylediğimiz sözler muhatabımızın bir kulağından girer, öbür kulağından çıkar. Ama önemli olan etkili olabilmektir. Bunun için de rahmetli hocam doktor Münir Derman’ın tabiriyle, onun “edep hududuna” girmek gerekir. Her insanın içinde büyük, güzel, yüce bir taraf vardır. Ailenin, okulun, toplumun negatif etkileriyle bu güzellik ortaya çıkamamışsa bu işi yapmak bize düşer. Bu nedenle hayatımızın her anında son derece dikkatli, edepli, saygılı olmamız gerekir. Hayatın özü, temeli sevgi ve saygıdır. Ben saygı olmadan sevgi olacağına da inanmıyorum. Geçen yıl bir kitap okumuştum. Bir Amerikalı köpek psikoloğu yazmıştı kitabı. “Eğer” diyordu “bir köpek sahibinden sevgi ve saygı görmezse üzüntüsünden ölebilir”. Bu cümle beni ürpertmişti. Demek ki bir köpek bile saygı görmeden, sevgi görmeden yaşayamıyor. Bu nedenle yaşadığımız sürece muhatabımız hangi insan olursa olsun sadece Allah’ın kulu olduğu için ona karşı son derece güzel yaklaşmamız, saygı göstermemiz gerekir. Saygı saygıyı doğurur. Saygıdan sevgi doğar. Hepimiz emanet bir can taşıyoruz. Ne zaman Hakka göçeceğimiz belli değil. Bu nedenle değil insanlara karşı, hayvanlara, bitkilere, eşya ve cemadata karşı da son derece dikkatli davranmamız gerekir.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayatın özü sevgi ve saygıdır Yazan Ayla Belen
Cvp: Hayatın özü sevgi ve saygıdır Yazan Sabri Tandoğan