Sayın Nurten,
24 Mayıs 2006 tarihli mailinizi aldım. Gösterdiğiniz yakınlık, ilgi ve sıcak samimiyet için çok teşekkür ederim. Burada ince bir noktayı belirtmeme müsaade ederseniz beni çok mutlu edersiniz. Evet, cinselliğin en güzel, en doğru, en temiz yaşanacağı ortam evlilik birliği. Ama sosyal, psikolojik, ekonomik nedenlerle o birlik kurulamıyor. Ya da kurulması erteleniyorsa yapılacak nedir? Belki dünkü sözlerimin tekrarı olacak ama bunları söylemeye mecburum. Çünkü bunları söyleyecek insan Türkiye'de ve dünyada o kadar, o kadar, o kadar az ki... Olay şu. Bir genç kız, bir delikanlı normalse, sağlıklıysa, gayet tabii zaman zaman cinsel heyecanlar duyacak. Bunu yok saymak, hayatı inkar olur. Önemli olan bu gibi durumlarda nasıl bir tavır almak gerekir? Hiç unutmuyorum, lisede öğrenciydim. Normal, sağlıklı, iyi bir ailenin çocuğu olarak gelişimimi tamamlıyordum. Zaman zaman ben de cinsel heyecanlar duyuyordum. Bu duygularımı, düşüncelerimi o günün şartları içinde kimseye açamazdım. Düşündüm, taşındım, doktora gitmeye karar verdim. Doktor beye "Efendim" dedim, "durum böyle böyle, lütfen bana ilaç verin, heyecanlarım yatışsın". Doktor beyin verdiği cevap beni çok üzdü, günlerce düşündürdü. "Evladım" dedi, "aslan gibi delikanlısın, güzelsin, yakışıklısın, benden ilaç isteyeceğin kadar geneleve gitsene". Bu cevap beni çok sarsmış, çok üzmüştü. Günlerce düşündüm. Hayır dedim, doktor bey yanılıyor, hata ediyor ve kendim düşünerek süblimasyon yolunu buldum. Süblimasyon, yani cinsel arzuların süblime edilmesi, yüceltilmesi. Cinsel heyecanın, cinsel enerjinin bir başka enerjiye dönüştürülmesi. O günden itibaren kendimi, daha çok okumaya, incelemeye, araştırmaya, bilimsel incelemelere, sanat çalışmalarına ve ibadete, tefekküre kaydırdım. İçimdeki bir çılgın enerji, başka bir enerjiye, ama daha güzel, daha yüce, daha faydalı, daha anlamlı bir enerjiye dönüşüyordu. Bu şekilde Türkiye'nin en çok okuyan, en kültürlü insanlarından biri oldum. Din, tasavvuf, tıp, hukuk, ilahiyat, felsefe, şiir, edebiyat, edebiyatın bütün kolları, hikaye, roman, piyes, deneme, inceleme, eleştirme, müzik, hem klasik batı müziği, hem klasik doğu müziği, resim, hem klasik resim, hem modern resim, tarih, psikoloji, sosyoloji başlıca çalışma konularım oldu. Okudum, okudum, deliler gibi, çılgınlar gibi okudum. Bu suretle içimdeki o çılgın duygular iyiye, güzele dönüştü. Yaşama sevincini yudum yudum tattım. Varoluşun çılgın güzelliği içinde kendimden geçtim.
Olay bu kıymetli yavrum. Nasıl tabiatta bir enerji başka bir enerjiye dönüşüyorsa, deli dolu akan, zaman zaman etrafına zarar veren nehirlerden, akarsulardan pekala elektrik enerjisi üretiliyor ve bu enerjiyle köyler, şehirler aydınlanıyor, fabrikalar yapılıyor, hastanelerde geceyarısı bile ameliyatlar yapılabiliyor ve nice güzel insanlar sabahlara kadar o elektrik enerjisiyle okuyup yazabiliyorlarsa, uygarlığa bir katkıda bulunuyorlarsa, biz de öyle yapalım. Bir enerjiyi başka bir enerjiye dönüştürelim, süblime edelim. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Kafana takılan herhangi bir soru olursa hiç çekinmeden sor yavrum. Bizim sitemiz ümide, sevgiye, ışığa açılan bir kapıdır. Bizim sitemizde herşey sorulabilir, her konu tartışılabilir. Bizler, lehte veya aleyhte her görüşe, her düşünceye açığız. Yeter ki gerçekler, güzellikler ve sevgiler gün ışığına çıksın. Yeni doğan bir sabah güneşi gibi, bütün gönülleri aydınlatsın, ışıtsın...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Nurten
Cvp: BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Cvp: BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Nurten; 5/24/2006 9:55:30 PM
Cvp: Cvp: Cvp: BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Sabri Tandoğan; 5/24/2006 9:56:20 PM
Cvp: Cvp: Cvp: Cvp: BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Nurten; 5/27/2006 2:33:09 PM
Cvp: Cvp: Cvp: Cvp: Cvp: BEN BUNU KİMSEYE SORAMIYORUM.. Yazan Sabri Tandoğan; 5/27/2006 2:34:09 PM