Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Bazı sorulara cevaplar
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 3/11/2008 8:45:17 AM


Sayın Sami Melih Bey,


10.3.2008 tarihli mailinizi aldım.


 


1-) Kıymetli yavrum, bu durumda yapılacak en iyi şey okumaları için başka münasip kimselere vermek. Bu suretle onların da okumalarına vesile olmuş oluruz. Dolayısıyla sevap kazanırız.


Kur’an-ı Kerim ve Hadis Kitapları yere konulmaz. Muhakkak bel hizasından yukarda bir mekana konulması gerekir. Bu bir edeptir, inceliktir, zarafettir. Hassas bir insan sevgilisinden gelen bir mektubu bile yere koymaya kıyamaz. Hayat, incelikler olduğu ve devam etttiği sürece bir anlam kazanır. Ben, 44 yıllık evlilik hayatımda bir kere bile merhum eşim Rana Hanım’a “Git, bana su getir” demedim. Bir kere bile çekmecesini, çantasını açmadım. Ceplerine bakmadım. Bunlar, insandaki edep duygusunun ince nüanslarıdır. Hayat, edeple, saygıyla bir güzellik kazanır. Şair Gülten Akın, bir mısraında


 


“Ah, kimselerin vakti yok, durup ince işleri anlamaya”


 


diyor. İşte o zaman yaşamak, varoluş, güzelliklerini kaybediyor, bir yük olmaya başlıyor. Bizler en ince nüanslara dikkat ederek hem hayatımızdan zevk alalaım, hem çevremize güzel örnek olalım.


 


2-) Gerek Kur’an-ı Kerim’de, gerek Hadis-i Şeriflerde faiz müslümanlara haram kılınmıştır. Yalnız hiçbir İslam ülkesinde insanları çeşitli ihtiyaçları için faizsiz bankalar açılması yolunda hiçbir adım atılmamaktadır. Bunun yerine bazı kuruluşlar çeşitli ayak oyunlarıyla temiz müslümanların paralarını kendilerine çekmek istemektedirler. Bu oyunun adı kar payı. Aslında burada “faiz” ile “kar payı” kelimeleri yer değiştirmekte, bir Ali Cengiz oyunu oynanmaktadır. Sözümona müslüman zenginler petrol gelirinden palazlanan, şımaran kimseler paralarını İslam düşmanı kuruluşlara yatırmaktadırlar. Diğerleri ise kar payı oyununa devam etmektedirler. Adam gazetelerde “Paranı bize bir aylığına yatırırsan, kar payın şu kadar, üç aydan aya yatırırsan şu kadar, altı aylığına yatırırsan bu kadar” diye ilan vermektedirler. Peki kardeşim, sen, benim paramı ticarete yatırıyorsun, bir ay sonra, üç ay sonra ne kazanacağımızı ne biliyorsun? Bir kelime oyunu ile Zati Sungur numaraları yapılmakta, gözler boyanmaktadır. Benim çocukluğumda illüzyonist Zati Sungur vardı.  Sahnede numaralar yapardı. “Alaçi, malaçi, kakolaçi” der, sonra şapkadan tavşan çıkarırdı. Size soruyorum, hiç faizsiz banka ile ilgili yazılmış bir kitap, bir makale okudunuz mu? Bir konferans dinlediniz mi? Bu yolda bir sohbete şahit oldunuz mu? Ne yapıyoruz, önce faiz haram diyoruz, sonra gidip paralarımızı İslam düşmanı kuruluşlara yatırıyoruz.


 


Böyle bir ortamda buyurduğunuz hususta bir işe girişmek mümkündür. Lütfen inancımızda samimi olalım. Önce faizsiz bankaların oluşumunu sağlayacak entellüktüel  bir platform oluşturmaya çalışalım. Kitaplarla, dergilerle, konferanslarla, sohbetlerle  bir katkıda bulunmaya çalışalım. Unutmayalım ki önce faiz haramdır demek, sonra miskin miskin bir köşeye çekilmek bizleri sorumluluktan kurtarmayacaktır. Her görüş kendi ihtiyaçlarını karşılayacak müesseseler kurmaya mecburdur.


 


3-) Zekat verilecek kimseleri tayin ve tesbit etmek size düşer. Başkalarının demesi birşey ifade etmez. Yalnız bu arada İslamı yaşayan kimseler varsa (dikkat edin, İslam olduğunu söyleyen kimseler değil, İslamı yaşayanlar), onlarla istişare edebilirsiniz.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Bazı sorulara cevaplar Yazan Sami Melih
Cvp: Bazı sorulara cevaplar Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]