Sayın Muhammed Ali,

24 Mayıs 2006 tarihli mailinizi aldım. Göstermiş olduğunuz son derece sıcak, samimi, yakın ilginiz inanın gözlerimi yaşarttı. Çok duygulandım. Allah sizden razı olsun. Benim yıllardan beri yapmak istediğim şeyi siz o kadar güzel, o kadar veciz bir şekilde anlatmışsınız ki. Bugüne kadar televizyon konuşmalarımdan, konferanslarımdan, sohbetlerimden bir kuruş ücret almadım. Ne siyasi, ne iktisadi hiçbir gayem, düşüncem olmadı. Tek düşündüğüm şuydu. Birkaç kişinin gönlünde de olsa iyinin, güzelin, temiz, asil ve yüce olanın ışığını yakabilmek. O şahıslarda kalıcı olarak temiz, güzel duygular, düşünceler bırakabilmek. Hep bunu düşündüm, hep bunun için yaşadım. Benim hiç özel hayatım olmadı. Tek düşüncem içinde yaşadığım toplumun insanlarına faydalı olabilmekti. Şimdi sizin gibi güzel örnekleri karşımda görünce o kadar heyecanlanıyorum ki içimden hep sevinç gözyaşları geliyor. İnsanı hep acılar ağlatmaz ya, bazan sevinç de ağlatır. Bir şair ne güzel söylemiş: "Ferhat usta, Ferhat usta, neden güzellik ağlatır insanı?" Bana bu sevinç gözyaşlarını döktürdüğünüz için size çok teşekkür ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah'ın bütün güzellikleri üzerinize olsun...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :