Kıymetli büyüğüm, sevgi yumağı güzel babacığım,
Öncelikle size ve bütün dostlara bütün güzellikleri içine alan hayır dolu zamanlar dilekleriyle merhaba...
Değerli büyüğüm, içinde bulunduğumuz günler Çanakkale de atalarımızın bir büyük zafere imza atmak için canla başla mücadele ettikleri günlerin yıldönümü... Çanakkale zaferi son asrın en büyük zaferi olarak, sade Türk Milletinin değil aynı zamanda İslamın da bir büyük zaferi olarak tarihe geçmiştir. Bu zaferle ebediyyen kapanan Çanakkale yolu azgın haçlı akınlarının İslam dünyası üzerine boşanmasını tıkayan bir geçit noktası olarak Türk askerinin kanlarıyla kilitlenerek kapatılmıştır...
Çanakkale zaferleriyle ilgili yaşanan anıları okurken insanın gözlerinin yaşlarla dolmaması mümkün değil. Bu zaferin kazanılabilmesi için Türk Milleti sade cephede değil her noktadaki insanıyla savaşa iştirak etmiş, analar, kadınlar, çocuklar da bu uğurda ellerinden ne gelirse ortaya koymuşlardır...
Bir anektodda anlatılıyor, Çanakkalede bir cephede savaşmak için sıralarını bekleyen askerlere yüzbaşı sesleniyor, “Evlatlarım” diyor, “birazdan şehadet şerbetini içmek üzere atılacağız, abdestsiz gitmeyelim”. Ve hep birlikte teyemmüm ederek abdestlerini alyorlar...”Sıramız gelene kadar” diyor yüzbaşı “kendi cenaze namazımızı da kılalım”.. Ve bütün bölük hepbirlikte kalkıyorlar, coşkuyla imanla bileylenmiş bir bıçak gibi kendi cenaze namazlarını kılıyorlar...
Çanakkale savaşlarına bizzat katılanların içinde erkek kıyafetine giren hanımların da olduğu yazılmış bu anektodlarla...Bir köyde muhtar komutana yirmi asker sözü verip gece askerlerden birisi ölünce kendi yeğenini erkek kıyafetinde cepheye göndermiş bir seferinde. Bölükte hiçkimse bilmeden kim olduğunu, bu kızcağız da katılmış şehit neferlerin arasına...
Bu zaferin üzerinden yıllar geçtikten sonra Çanakkaleyi ziyarete giden bir toplulukta iman yoksunu bir kimse kendince alay etmeye kalkmış merhum Mehmet Akif’in Çanakkale’de verilen mücadeleyi anlattığı
“Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda”
dizesiyle ve oradakilere dönerek “Hani” demiş “bu toprağın neresinden şüheda fışkırıyor, gösterin”. Ve yerden bir avuç toprak alarak avuçlarında sıkmış. Ama o da ne. Avuçlarının her yanından kanlar fışkırmaya başlamış. Meğer Çanakkale toprağında bolca ağaç iğnecikleri varmış ne hikmetse ve ellerini parçalamış...
Değerli büyüğüm, bugün de Türk Milleti olarak çok büyük mücadeleler içindeyiz. Ancak herşeye rağmen inanmış bir Milletin evlatları olarak Türk Milleti Atatürk’ün de dediği gibi inşallah ilelebet payidar olacaktır. Siz çok değerli büyüklerimizin himmetiyle inşallah bu vatan bayrağımızın ebeden hürce dalgalanacağı aziz topraklar olarak kalsın...
Allah’ın rahmeti ve selamı bu vatanın gelmiş geçmiş ve mevcut bütün bekçilerinin üzerine olsun...
Hoşçakalın...
Çiğdem Seçkin Gürel
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
18 Mart ,Türk’ün zafer, şeref günü Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: 18 Mart ,Türk’ün zafer, şeref günü Yazan Sabri Tandoğan