Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Eşimin yaklaşık 3 yıldan beri farklı bayanlarla birlikteliği söz konusu.
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 5/24/2006 10:00:46 PM


Sayın Sema,

24 Mayıs tarihli mailinizi aldım. Üslubunuzdan hassas, ince ruhlu, kültürlü ve zarif bir insan olduğunuz anlaşılıyor. Efendim, hayatın çok önemli bir problemini yaşıyorsunuz. Allah yardımcınız olsun. Allah sabrınızı artırsın. Sizin mailinizi okurken aklıma şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın bir şiiri geldi. Merhum şair diyor ki,

"Yarin olmuşu, ermişi
Şefkatli anneye değer."

Efendim, burada çok hassas, çok ince bir noktaya müsaadenizle değinmek istiyorum. Bazı erkekler rahmetli şairin mısralarında olduğu gibi eşlerinden, kadınlarından bir sevgi, bir saygı, bir şefkat bekliyorlar. Ne olur bazı hanımların yaptığı gibi "canım kocaman adam Ona da çocuk gibi sevgi ve ilgi mi göstereceğiz?" demeyin lütfen. Evet, bir erkek imparator da olsa, hamal, çöpçü de olsa kadınından sevgi, saygı, ilgi ve şefkat bekliyor. Peki bunu bulamazsa ne oluyor? İşte o zaman bahsettiğiniz tatsız durumlar ortaya çıkıyor. Ben sizin yerinizde olsam ne yaparım biliyor musunuz? Her şeyi bir kenara bırakıp, işe sıfır kilometreden başlarım. Acaba siz hiç eşim gelecek diye akşam Onun geleceği saatte elbise değiştirdiniz mi, saçlarınıza yeni bir şekil verdiniz mi? Hafif bir makyaj yaptınız mı? Onun sevdiği yemekleri, salataları, meyveleri hazırladınız mı? Ona kompliman yaptınız mı? Eğer kapıdan içeriye gerilim halinde girdiyse, Onu relaks hale getirecek sözler söylediniz mi? Temel hikayeleri anlattınız mı? Ona hiç şiir okudunuz mu? Şarkı söylediniz mi? Ona arada sırada sürprizler hazırladınız mı? Bu bir sinema, bir tiyatro, bir dost ziyareti olabilir. Hava müsait olduğu takdirde beraber bir yürüyüş yapmak, bir pastaneye gitmek, Ona bir dondurma bir pasta ısmarlamak olabilir. Doğum gününde Ona hediyeler aldınız mı? Müsaadenizle bir anımı anlatmak isterim.

Ankara Gazi Lisesinde öğrenciyim. Bir gün rahmetli Müdürümüz İhsan Üngüt Beyefendi beni çağırdı. Yavrum dedi. Bana Kızılay'dan satılmak üzere birtakım biletler gönderildi. Sen bunları al, Kızılay'daki apartmanların kapısını çal, satmaya çalış. Kızılay'a bir yardım olsun. Hay hay sayın Müdürüm dedim, yapmaya çalışacağım. İnşallah muvaffak olurum. Kızılay'a gittim. Şimdiki Kocabeyoğlu Pasajının üstündeki bir dairenin kapısını çaldım. İçeriden çok güzel bir piyano sesi geliyordu. Bekledim, son notalar çalındı. Kapı açıldı. Temiz giyinmiş, şık, zarif bir hanımefendi kapıyı açtı. Buyrun efendim dedi. Hanımefendiye durumu anlattım. Beni içeriye aldı, oturttu, bir ikramda bulunmak üzere mutfağa gitti. Evin içi son derece temiz, güzel ve zarif döşenmiş, pırıl pırıldı. Hanımefendi hal hatır sorduktan, ikramını yaptıktan sonra anlattı. Efendim dedi. Önce sizi beklettiğim için özür dilerim. Bu benim günlük yaşantımdır. Sabahleyin kalkarım, önce eve çeki düzen veririm. Sonra yemeklerimi hazırlarım. Akşam kocamın gelmesine yakın saatlerde kendimi şeklen ve ruhen hazırlamaya çalışırım. Kıyafetimi değiştiririm. Saçlarımı tararım, makyaj yaparım, sonra da kendimi ruhen kocama karşılamaya hazırlamak için piyano çalışırım. En çok Mozart'ı, Mendelsson'u ve Beethoven'i çalarım. Onlar beni hem ruhen dinlendiriyor, hem de kocamı pozitif bir ruh hali içinde karşılamaya hazırlıyor.

Aman Ya Rabbi, duyduklarıma inanamıyordum. Ben bunları ne çevremde görmüş, ne işitmiş, ne de okumuştum. Demek ki hayatta bir de kocayı karşılama sanatı vardı. Türkiye'de hemen hemen hiç bilinmeyen, üzerinde durulmayan, uygulanmayan, konuşulmayan ve düşünülmeyen bir konu. O hanımefendinin sözleri beni çok etkiledi. ve gidince hemen günlüğüme yazdım. Ve onu yıllarca, tekrar tekrar okudum. O bana çok şey kazandırdı.

Bilmiyorum Sema Hanımefendi, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? Uzun yıllar evvel okuduğum bir şiir vardı, Adnan Ardağı'nın. Sanırım şöyle başlıyordu:

"Yeniden başlasak, yeniden aşka
Hiçbir şey olmamış gibi yeniden."

Ne dersiniz, siz de kolları sıvayın, işe yeniden başlayın. Muhterem efendim, unutmayalım ki sadece şikayetle hiç bir problem halledilmez. Hiç bir mesele çözülmez. Biz de şiirdeki gibi işe yeniden başlarsak, eşimizi kapıda bir kral, bir imparator gibi karşılarsak, sevgi ve şefkatle ellerinden tutup, "Sevgilim, sana ne getiriyim, çay mı, kahve mi, meyve suyu mu?" dersek, sorarım size ne kaybederiz. Belki diyeceksiniz ki, "Ay bu Sabri Bey ne kadar romantik". Kusuruma bakmayın, öyleyim işte. Ve bu şiir dolu romantizmin son nefesime kadar devam etmesini istiyorum. Allah nasip eder inşallah.

Muhterem efendim, sizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, hayır dualarınızı bekliyorum.

Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Eşimin yaklaşık 3 yıldan beri farklı bayanlarla birlikteliği söz konusu. Yazan Sema
Cvp: Eşimin yaklaşık 3 yıldan beri farklı bayanlarla birlikteliği söz konusu. Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]