Sayın Suzan Hanım,
18.3.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, son derece önemli bir konuya değinmişsin. Bizler ne yaparsak yapalım yine de ana babamızın hakkını ödeyemeyiz. Sık sık çevreden duyuyoruz. Filanca annesini, falanca babasını huzur evine bırakmış. Aman Yarabbi. Bunlar beni öyle ürpertiyor ki bir cinayet gibi geliyor. Efendim diyorlar, orda yatacak yer var, yemek de veriyorlar. Bunları söyleyenlerin hepsinin yüzüne tükürmek istiyorum. Allah sizi kahretsin diyorum. Bir insanın ihtiyacı hele yaşlı bir insanın sadece bir yorgan ve bir tabak yemek midir? Bu ne alçakça bir düşünce. Bu zihniyette olanlar iyi bilin ki sizin sonunuz çöplüklerde bitecek. İnsan ektiğini biçermiş. İki yıl önceydi. Eşim Hakka göçmüştü. Evde yapayalnızdım. Istırap içinde kıvranıyordum. Bir ara bir sinek geldi, camın dışından gezinmeye başladı. “Ah”, dedim, “bu sinek içeri girse, elime konsa, ve ben onunla arkadaşlık etsem.” Düşünün, bazan öyle anlar oluyor ki bir sinekten bile medet umuyorsunuz. Allah cümlemize iman ile çene kapamayı nasibetsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Dünyanın en kötü insanları, ana babasına sevgi saygı ve ilgi göstermeyenle Yazan Suzan
Cvp: Dünyanın en kötü insanları, ana babasına sevgi saygı ve ilgi göstermeyenle Yazan Sabri Tandoğan