Merhaba Sabri amca;
Sevgi, saygı ve güzellik dolu bir Cumartesi günü geçirmeniz dileğiyle başlıyorum yazıma. Bu sabah sekiz gibi uyandım. Kalkıp kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gittim; kayınpederim de kalkmıştı; giyindi, salona geçti. Kayınpederim sabah dokuzbuçuk-on civarı bir toplantıya gidecekti; o nedenle acele ediyordum; içimden yetiştiremeyeceğim, kayınpederime ayıp olacak diye korkuyordum. Acele ederken yukardan bir tabak aldım ki elimin içinde kayıp düşüverdi ve kırıldı. Halbuki dikkatliyimdir, nasıl olmuştu anlamamıştım. Elime baktım, küçük parmağımı kesmiş kırılan parça ve kanıyordu. Hem üzüldüm, hem düşündüm. Allah'ım dedim ne düşünüyordum ben o an. Kötü birşey mi düşünüyordum! Tam yetiştiremeyeceğim, ayıp olacak diye düşünürken olmuştu bu. Bir de acele ettiğim için tabağı alırken bismillahirrahmanirrahim demeyi unutmuştum. Sonra ah İlknur dedim kendi kendime, bak gördün mü nefsinden geçen bu yetiştiremeyeceğim kaygısı, acelen, heyecanınla kendin kırdın tabağı! Sonra o söz aklıma geldi "Allah'ım beni bir an, bir andan daha kısa bir an bile nefsime bırakma". Sonra bismillahirrahmanirrahim diyerek küçük parmağımı sardım, tekrar başladım işe. Kahvaltımızı ettik, üzerine yarım saat oturduk bile; sonra kayınpederim dokuzbuçuğu beş geçe çıktı. Ben de birazdan müzik derneğine gideceğim. Geçen hafta sonu şirket eğitimimiz olduğu için gidememiştim; çok özledim, birazdan çıkacağım evden. Bilemezsiniz nasıl seviyorum müziği, Türk Sanat Müziği'ni; söylemeyi, dinlemeyi... Kanun, ud, keman seslerini... İçime nasıl bir güzellik, heyecan, huzur, mutluluk veriyor! Size içimdeki tüm sevgiyi yolluyorum ve saygı ve sevgiyle ellerinizden çok çok öpüyorum. Allah'a emanet olun Sabri amcacım...
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Söylenen söz vücut bulur Yazan İlknur
Cvp: Söylenen söz vücut bulur Yazan Sabri Tandoğan