Sayın Leyla Hanım,

27.3.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, Kur’an-ı Kerim’de bir ayet var: “Nur gelince zulmet gider” buyruluyor. Bütün mesele burada. Biz her an bir güzellikle meşgul olursak çirkinlik, karanlık yanımıza yaklaşamaz ki. Yapılacak olan çok basit. Kendimizi duyguların, düşüncelerin, nefsaniyetimizin akışına bırakmamak, her an, her yerde bir güzelliği yaşamak. Daima kafamızda yeni bir ayet, yeni bir Hadis, yeni bir mısra taşıyıp onun güzelliğini yaşamak. Mesela ben sürekli olarak Peygamberimizin “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadis-i Şerifini yaşarım. Kur’an-ı Kerim’deki “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” Ayet-i Kerimesini yaşarım. Yunus’un

“Her dem taze doğarız, bizden kim usanası”,

“Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi”,

“Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar”,

“Bir ben vardır bende benden içeri”,

“Aşk gelicek cümle eksikler biter”

mısralarını yaşarım. İnsan bir güzellik avcısı olmalı. Nerede, ne zaman, kiminle beraber olursa olsun her an yeni bir güzelliği yaşamalı. Bu bir insan, bir ağaç, bir çiçek, bir hayvan , bir bulut, bir otomobil, vitrindeki güzel bir giysi veya güzel bir takı, güzel bir aksesuar olabilir. Kendimizi nefsaniyetin akışına bırakmayalım. İşte siz bunu yapıyorsunuz. Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde

“Allah’ım, beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma”

buyuruyor. Hele bu takıntıları kesinlikle eşinize anlatmayın. Buna ne hakkımız var? Peygamberimiz, “Ya hayır söyle, yahut sus” buyurmuyor mu? Bu arada yoğurt, kuru üzüm, bol sebze, özellikle kabak yeyin. Mümkün olduğu kadar pozitif düşünen insanlarla arkadaş olun. Dedikoducu tiplere yaklaşmayın.

Bu şekilde hareket ettiğiniz  takdirde, yaşantınıza her an yeni renkler, yeni ışıklar girecek. Karanlıklar kendiliğinden dağılacak. O zaman “Sevmek devam eden en güzel huyum” diyecek, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyeceksiniz. Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bakAllah’ın vechi oradadır.”

buyruluyor. Öyle yaşayalım ki her an yeni bir güzellik görelim. O güzelliğii içimize sindirmeye çalışalım. Bu bir doğa görüntüsü, bir mısra, bir melodi olabilir. Untmayalım güzellik kainatın altın anahtarıdır. O anahtarla bütün kapılar açılır, bütün sırlar aşikar olur, bütün müşküller halledilir.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :