Değerli büyüğümüz,

Size ve tüm dostlara selam ve saygılarımı sunarım.Size gerçek bir karınca hikayesi anlatmak istiyorum.

Ünlü hükümdar Timurlenk ,bir defasında savaşı kaybetmiş, ordusu dağılmış. Timur, savaş meydanından kaçıp tenha bir köye sığınmış ve samanlığa saklanmış.Duvara yaslanmış ve kara kara düşünmeye başlamış. Kaybettiği askerlerine, canı gibi sevdiği komutanlarına acımış, büyük emekle kurduğu ordusunun dağılmasına canı çok sıkılmış, savaş meydanında bıraktığı ve düşmana eline geçen hazinesi yanmış.Dünya ona zindan olmuş.O sırada bir karınca gözüne çarpmış. Kendi kilosundan kat kat fazla bir buğday tanesini omuzlamış, eşikte aşırıp yuvasına götürmeye çalışıyormuş. Eşiğe geldiği zaman buğday ağır basıyor ve ikisi birden samanlık tarafına yuvarlanıyormuş.Karınca bu yenilgiye aldırmamış,yeniden kolları sıvamış. Buğdayın ucundan tutmuş, onu yeniden eşiğe doğru sürümüş,tam eşiği aşarken yeniden sendelemiş ve tekrar aşağı yuvarlanmış.Karınca hiçbir şey olmamış gibi işe yeniden koyulmuş. Buğdayı sıkıca ısırmış ve çekmeye başlamış, eşikte yine aynı felaketle yüz yüze gelmiş. Fakat karınca olanlara aldırmıyormuş,hep yeniden başlamış, 29 kere aynı hadise tekrar etmiş. Otuzuncu seferinde karınca, buğday tanesine eşikten aşırmayı başarmış.Bu Timur için unutulmaz bir ders olmuş. Hemen oradan ayrılıp yeniden ordu kurma çalışmalarına başlamış. Asya’nın hâkimi Timur, imparatorluğunu bu karınca sayesinde yeniden kurmuş.

Hepimizin bu karıncadan alacağı büyük dersler var.Azim ve sabırla çalışana kafir de olsa Allah yardım ediyor.Allah kafire bu dünyadaki emeğinin mutlaka karşılığını veriyor.Çalışmayandan ise mümin bile olsa  Allah yardımını esirgiyor.Müslümanların bu rezil ve aşağık durumdan kurtulmalarının tek yolu hem maddi olarak, hem manevi olarak  çok çalışmalarıdır.Yoksa hayvandan aşağı bir Amerikalı Irak'ta olduğu gibi boynumuza köpek tasmasını geçirir.Aslında o tasma şu anda çoğu müslüman devletin boynundadır.Hiç olmazsa şu karınca kadar olalım.

Selam, sevgi ve hürmetlerimle

Serdar

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :