Sayın Özden Çiçek,
27 Mayıs ve 29 Mayıs 2006 tarihli iki mailinizi aldım. Yine her zaman olduğu gibi bizi bir gül bahçesine götürdünüz. Oradaki güllerin herbiri ayrı güzellikte, ayrı incelikte, ayrı bir estetik görünüm içinde. Satırlarınız arasında dolaşırken içimiz ferahlıyor. Renkle, ışıkla doluyor. Allah sizden razı olsun. Reyhan Hanım ile olan arkadaşlığınızı ve dostluğunuzu ne kadar güzel anlatmışsınız. Sanki çağımız insanına diyorsunuz ki: "İşte sizin sigarada, içkide, uyuşturucuda, o iğrenç Amerikan müziğinde, o insanı hasta eden arabesk müzikte, adına ister diskotek deyin ister gazino deyin o çirkin yerlerde bulamadığınız o manevi oksijen işte bu dostluklarda, bu arkadaşlıklarda, bu sevgilerde." Zavallı insanlar asıl aradaklarının temiz, tertemiz bir sevgi olduğunu bir bilseler. Ve ona kavuşmadıkça kesinlikle mutlu ve huzurlu olamacayaklarının bilincine bir varsalar. İşte Özden Hanım, bugün insanlığın bulamadığı, boş yere aradığı, susuzluğunu gidermek için tuz yaladığı olay hep bu sevgi kelimesinde gizlenmiş. Bizler sözüm ona çağdaş insanlar çırpınıp duruyoruz. Bir oraya, bir buraya koşturup duruyoruz mutlu olalım, huzurlu olalım diye ama her seferinde hüsran içinde kalıyor, elimiz boş dönüyoruz. Bugün iş o kadar dramatik bir hale gelmişki; ben bir çok insana sevgi adına yüreğimi götürdüm, imkanlarımı götürdüm. Gün oldu (Allah şahittir) sağlığımı ortaya koydum, gün oldu hayatımı ortaya koydum ama onlar anlamadılar. Çünkü onlar bana gelinceye kadar gerçek manada sevgi nedir bilmiyorlardı, sevmemişlerdi, sevilmemişlerdi. Onun için bana da inanmamışlardı. Sabri Bey "edebiyat yapıyor" dediler. Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, bir şiirinde;
"Değerken ölü dudaklarım, ölü dudakalarına
Diyeceksin ki
O beni amma da sevmiş..."
diyor. Onun gibi bu kardeşlerimizde benim onları ne kadar çok sevdiğimi ancak Mahkeme-i Kübra'da İlahi Divan kurulduğu zaman anlayacaklar. Ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Peki, ben pişman mıyım? Allah şahittir ki hayır. Çünkü her zaman için sevmenin ama yalansız, riyasız, menfaatsiz, çıkarsız, tertemiz, bembeyaz bir sevgiyle sevmenin en büyük ibadet olduğuna her zaman olduğu gibi bugün de inanıyorum. Üzüntüm kendim için değil onlar için.
Kıymetli Özden Hanım, inanılmaz güzellikteki satırlarınız, ki onlara mısrada diyebiliriz, bizi iyinin, güzelin, temiz, asil, büyük ve yüce olanın doruklarına götürdüğünüz, için size kendim adına ve sitemiz izleyenleri adına sonsuz teşekkürler ediyor; selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanını sunuyoruz...
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Dostluk Yazan Özden Çiçek
gönül dostları Yazan Özden Çiçek
Cvp: gönül dostları Yazan Sabri Tandoğan; 5/30/2006 9:55:31 PM