Sayın Reyhan Kaya,
1 Haziran 2006 tarihli mailinizi aldım. Sizi anlıyorum. Bu durumda yapılacak şeyler de var. Zaman zaman derslerinize küçük pencereler açın. Bu şiirle olur, hikaye ile olur, piyesle olur, müzikle resimle olur, tabiat sevgisiyle olur. İbadetle olur, tefekkürle olur, tasavvufla olur. Size ilk etapta benim üç ciltlik "Gönül Sohbetleri" ve merhum Rana Teyzenizin "Günlüğümden" isimli eseri ile bu küçük pencereleri açmanızı tavsiye ederim. Zaman zaman çevrenizde gördüğünüz nesnelerin desenlerini çizin. Daima yanınızda sevdiğiniz bir şairin bir kitabı olsun. Çiçek yetiştirin veya hazır çiçeklerden alın. Bugün Real Mağazasındaki Tepe Home'u gezdim. O kadar güzel hazır çiçekler vardı ki, için açıldı. Ruhumun ferahladığını hissettim. Nasıl ışığın girdiği yerde karanlık kalmazsa, güzel sanatların girdiği kalpte de sıkıntı, bunalım, daralma kalmaz. Çevremiz öylesine güzelliklerle dolu ki. Lütfen onları görmeye çalışın. Büyük Yunus bir şiirinde, "Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi" diyor. Kur'an-ı Kerim'de "Ne yana bakarsan bak Allah'ın vechi oradadır" diyor. Yunus'tan okuyacağınız bir kaç mısra sizin kalbinize sabah güneşi gibi girebilir. Şu anda karşımda Millet'nin "Sabah Duası" isimli tablosu var. Yıllardır bakıyorum, doyamıyorum. İçime hayatın, yaşamanın güzelliklerini, ürperterek dolduruyor. Lütfen asil ve temiz ruhunuzu daracık dünyalarla kapamayın. Hayata açılın, sanata açılın, güzelliğe açılın. Göreceksiniz o dersler bir çerez gibi gelecek size. Hiç şüphem yok, çok iyi notlar alarak, okulunuzu bitireceksiniz. Sizin sitemizi zenginleştirecek, ona yeni tefekkür hazineleri kazandıracak çok kıymetli maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Üzerimden bu bıkkanlığı nasıl atabilirim? Yazan Reyhan Kaya
Cvp: Üzerimden bu bıkkanlığı nasıl atabilirim? Yazan Sabri Tandoğan