Sayın “Aradaki Genç”,

17.4.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, kızın hristiyan olması birşey ifade etmez. Zina her yerde zinadır. Ancak bir buçuk ay dişini sıkabildiğini söylüyorsun. Bütün mesele senin bu çirkin hayata olan özleminde. Kimseye kabahat bulma. Bu, kirli, bu namussuz, bu şerefsiz çağda da kadınların içinde de, erkeklerin içinde de o kadar temiz, nezih, güzel yaşayan kimseler var ki onlara sadece saygı duyulur. O pırıl pırıl yaşayan insanların nefisleri yok mu sanıyorsun? Onlar da insan. Ama gerçekten inanmış, gerçekten güzel insanlar. Onlar iradelerine hakim olarak kendilerini frenliyorlar. Bu konuda hiçbir gerekçe muteber olamaz. Zina fiili kiminle işlenirse işlensin, nerede, ne zaman, nasıl işlenirse işlensin yine zinadır. Lütfen kendimizi aldatmayalım. İş, sana kalıyor. Sonunda ölüm bile olsa,  “Ya Allah, Ya Bismillah” diyeceksin, ve tertemiz yoluna devam edeceksin. Bunun başka alternatifi yok. Onun dışında herşey kendini aldatmak olur. Fikret bir şiirinde

“İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak”

diyordu. Unutmayalım ki aldanışların en kötüsü insanın kendi kendini aldatmasıdır. Artık karar senin yavrum. Bundan sonra top sende.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :