Merhaba Sabri amca;

Okudum mailinizi; evet çok haklısınız, herkesi olduğu gibi kabul edip güzel yönlerini görmeye çalışırsak herkesin güzel yönleri var. Ama bazen ne kadar güzel de seslenseniz karşıya, karşıdan gelen ses çok ters olabiliyor; herhalde ozaman onu da öyle kabul etmek gerekiyor. Bunda da bir hayır var diye düşünmek gerekiyor sanırım. Nazım Hikmet’in yazdığınız şiirindeki mısra okadar güzel ki, çok hoşuma gitti. Gerçekten güzellik de ağlatıyor insanı. Yarın sabah Allah kısmet ederse İznik’e kayınvalidemlere gidiyoruz; epeydir gidememiştik. Sabah erkenden arabayla yola çıkacağız kısmetse. Kayınvalidem ve kayınpederim orada bahçe içinde, müstakil bir evde oturuyorlar. Çok hoş bir yer. Bahçe içinde kiraz ağaçları var; kirazlar olmadan once tüm kiraz ağaçları bembeyaz küçük çiçeklerden açıyor, okadar güzel bir görüntü oluyor ki bahçe bahara girerken kar gibi görünüyor, bembeyaz…Gerçekten seyretmeye doyamıyor insan. İnsan düşününce ürperiyor, ilk gördüğüm zaman o görüntü karşısında çok şaşırmış ve düşünmüştüm. Allah’ım nasıl oluyor da bu bembeyaz, bu harikulade çiçekler sonradan kıpkırmızı kirazlar haline geliyor diye! Ama biz kaçırdık bu görüntüyü. Ağaçlardaki bembeyaz görüntü renk değiştirmeye başlamış şimdi. Herşey zamanında oluyor, o beyaz çiçek zamanı da geçti. Bir de bahçenin yan tarafında, bahçe giriş kapısının yanında bir köpek kulübesi var, orada köpekleri var. İsmi Alişya. Küçücükken almışlardı, biz de eşimle yeni yeni tanışıyorduk ozamanlar, ozaman küçücüktü, şimdi kocaman dişi bir kurt köpeği. Yeni doğum yaptı, 3 tane yavru kurt doğurmuş, küçücüklermiş, yarın inşallah onları da göreceğiz. Alişya okadar tatlı ki ve okadar hisli ki; ben eskiden çok korkardım köpeklerden, hiç yaklaşamazdım,  uzaktan severdim ama yaklaşmaya korkar, çekinirdim. Ama Alişya’ya yaklaşabiliyorum. Gözlerine baktığınızda sizi okadar anlar gözlerle bakıyor ki; eşimi gördüğü zaman iki ayağı üzerinde onun üzerine zıplıyor sevinç gösterisi olarak ama benim üzerime hiç o şekilde zıplamıyor, çünkü anlıyor üstüme atlarsa korkacağımı. Oyüzden benim yanıma geliyor, çevremde dolaşıyor, sonra oturuyor “sev beni” der gibi. Sonra ben de seviyorum onu. Yavruları da kimbilir nasıl güzeldir. Kayınvalidem ve kayınpederim, ikisi de çok iyi insanlar; iyiniyetli insanlar. İnşallah hayırlısıyla gider, hayırlısıyla geliriz. İnşallah siz de çok güzel bir hafta sonu geçirirsiniz. Çiğdem Hanım'a da sevgi, saygı ve selamlar.

Sevgi ve saygıyla ellerinizden çok öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :