Sayın “Birisi”,
24.4.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, aslolan sükuttur. Güzel olan Nuraydın gibi sükut etmektir. Önemli olan burası. İnsan, ya sükut etmeli, yahut sükuttan daha güzel bir söz söylemelidir. Bunun formülü budur. Şu kadar konuşulacak, şunlar söylenecek, şunlar söylenilmeyecek diye hiçbir aklı başında adam bir söz söyleyemez. Duruma, zamana, zemine göre değişir. Önemli olan bizi dinleyen insanın o andaki ihtiyacına göre kelam etmektir. Muhatabımız o anda dertli olur, sıkıntılı olur veya cıvıl cıvıl bir neşe içinde olur. Hitabımız ona göre olmalıdır. Yunus Emre bu konuda ne güzel söylüyor:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ide bir söz”
Her an hayata karşı ilgili, her konuya karşı duyarlı, insanlara ve hayata karşı daima edep, sevgi ve saygı içinde olan insanlar için konu aramak diye birşey sözkonusu olamaz. Ama takıntılı insanlar kafalarını paraya, mala, mülke, mevki, makam ihtirasına veya şehvete kaptıranlar için konuşmak bir problem olabilir. Çünkü onlar yalnız belli konulara dikkatlerini verirler.
İnsan, daima yeni kitaplar okuyarak, çeşitli dergileri takip ederek her an dikkatli ve uyanık olarak hayatı gözlemleyip malzeme toplarlar ve konuştukları zaman daima çevrelerinde saygıyla dinlenirler.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İnsan ya sükut etmeli, yahut sükuttan daha güzel bir söz söylemelidir Yazan "Birisi"
Cvp: İnsan ya sükut etmeli, yahut sükuttan daha güzel bir söz söylemelidir Yazan Sabri Tandoğan