Sayın “Birisi”,

25.4.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, birinci sorduğun soru tamamen o iki insan arasındaki ilişkiye bir de o insanın özel yapısına bağlı. Hayatta öyle insanlar var ki veli ziyaretine de veli kabrine de gitse aklı başka taraflarda oluyor. O nedenle o şahsı tanımadan birşey söyleyemem. Kararı kendin ver.

Bu kalabalık ortamlardan kasıt ne? Öyle kalabalık ortamlar vardır ki orda temiz bir hava vardır. Yalnız Allah ve Peygamber aşkı terenneüm ediliyordur. Böyle ortamlarda bulunmak nsanı mutlu eder. İnsana bir güzellik verir. Öyle kalabalık ortamlar vardır ki orda egemen olan dedikodudur, onu bunu çekiştirmektir, fitne fücurdur, fesatlıktır. Öyle ortamlardan uzak kalmakta büyük hayırlar vardır.

Kıymetli yavrum, sorunların neler olduğunu yazmamışsın. Bilemem. Yalnız genel olarak söyleyeceğim evlada düşen görev her yerde babasına karşı saygı içinde olmasıdır. Baba birşey isteyince onun derhal yerine getirmelidir. Sert bir şekilde yapılan baba-kız münakaşası çok çirkindir. Katiyyen bu yola gitmemelidir. Babanın fikirleri kabul edilmese biel bu çok kibar ve zarif bir şekilde medenice, tatlı ve yumuşak bir ses tonuyla söylenmelidir. Daima babanın yanında saygılı ve edepli oturulmalı,ev içinde de olsa derbeder, hoş görülmeyen kıyafetlerin içinde olmamalıdır. Baba bir hediyede bulunduğu zaman ona karşı çok saygılı bir şekilde hediye alınmalıdır. Teşekkür edilmelidir. Katiyyen dışarıda babanın dedikodusu yapılmamalı, daima saygıyla bahsedilmelidir. Söylenen sçözün vücut bulacağı unutulmamalıdır.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :