Sayın Sibel Ergülen,

25.4.2008 tarihli mailinizi aldım.

İnsanları değil, hayvanları bile utandıracak, kahredecek bu kainatın en çirkin görüntüsü üzerine diyorum ki “Ulan, orospu çocuğu Ermeniler, o bayrağı kim çiğnediyse hepsinin Allah yüz milyar kere belasını versin. Ulan kahpe dölleri, ulan alçaklar, ulan şerefsizler, siz ne kadar rezilsiniz. Acaba Hazret-i Adem’den bugüne kadar sizin kadar şerefsizlikte en ileri giden başka orospu çocuğu oldu mu? Aklıma Kurtuluş Savaşı geldi. Dokuz Eylül’de Türkler İzmir’e giriyorlar. Atatürk ve maiyet erkanı İzmir vilayetine geliyorlar. Yere çok büyük bir Yunan bayrağı serilmiş. Atatürk, üstüne basıp yürüsün, İzmir valilik konağına girsin diye. Atatürk, bayrağın başladığı yerde derhal duruyor, “Bu bayrağı” diyor “hemen kaldırın. Bayrak bir milletin en kutsal simgesidir. Ona kimse basamaz.” Yunan bayrağı saygıyla kaldırılıyor. Eğer Türkiye’deki Ermenilerin içinde anası babası belli, şerefli haysiyetli insanlar varsa derhal bu Erivandaki orospu çocuklarını protesto etsinler. Eğer bunu yapmazlarsa onlar da Erivandakilerle aynı kategoriye girerler.

Çocukluğum, Ankara’da Doğanbey Mahallesi’nde geçti. Mahallemizde birçok Ermeni aile vardı. Onları kendi akrabamız gibi severdik. Bir Sürpik Teyze vardı, kendi çocuklarından çok beni severdi. Sigarasını yalnız bana aldırırdı. Çocuklarıyla can ciğer kardeş gibiydik. Bu Erivandaki fırlamalara, kahpe döllerine ne oluyor? Ecellerine mi susadılar? Dışişleri Bakanlığı bu derhal şerefsizliği protesto etmezse bu sefer biz onları protesto ederiz. Şu anda tir tir titriyorum. Şu anda gözlerim yaşla dolu. Ayaklar altındaki bayrağımızı gördükçe kahroluyorum. Bana bu ıstırabı yaşatanların Allah trilyonlarca belasını versin...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :