Sayın Hatice Hakeri,

27.4.2008 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, bütünmesele bir Hak dostu bulup onunla hemhal olabilmekte. Bu olmadığı sürece bir ölünün yıkayıcısına teslim olduğu gibi kayıtsız şartsız o Hak dostuna teslim olmadıkça bu çırpınmalar devam eder. Önce şunu kabul edelim o çok güvendiğimiz aklımız, kültürümüz bize yetmiyor demek ki. Sıkıntılar, huzursuzluklar, çırpınmalar ardı, arası kesilmeden gittikçe devam ediyor. Bunun daha da arttığını görüyoruz. Peki biz ne zaman huzura, mutluluğa kavuşacağız? Yaşadığımız hayata bakıp da “Allah’ım, cennet dedikleri bu mu diye ne zaman söyleyeceğiz? Zaman geçiyor, Hakka ne zaman vasıl olacağımız belli değil. O halde yapılacak iş nedir? Bize yol gösterecek, bize ışık tutacak bir Hak dostuna kayıtsız, şartsız  bağlanmak.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :