Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Şükretmek ve sabretmek ne güzel iki haslettir
Gönderen : İlknur
Tarih : 4/29/2008 9:33:43 AM


Merhaba Sabri amca;



Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir. Hafta sonum güzel geçti, umarım sizin de güzel geçmiştir. Cumartesi günü o hep bahsettiğim çok yakın arkadaşımlaydım nerdeyse tüm bir gün. Çok güzel sohbet ettik, özlemişim onu. Çok verimli de bir sohbetti. Allah razı olsun ondan. Ondan ayrılırken içim güzelliklerle doluydu. Sadece onunla güzel sohbet edebiliyoruz; düşündüğümde onun gibi konuşabildiğim bir tek arkadaşım yok; diğer arkadaşlarımla hiç öyle güzel konular konuşamıyorum; çok daha yüzeysel ve pek bana katmayacak şeyler konuşuluyor. Sonra Cumartesi akşamüstü eşimle birlikte dışarda birşeyler yedik ve Değirmen diye güzel bir pastane gibi bir yer var, orada oturup sıcak birşeyler içtik; çok güzel bir pastane. Dekorasyonu, içi çok hoş ve rahatlatıcı. Sonra da anneannemlere gittik, kuzenimin çocuğu da oradaydı; onunla ilgilendim biraz, biraz da anneannemle konuştum. Güzel bir gündü. Dün de halamın kızı, kocası ve oğlu geldiler annemlere; annemler de balık almışlar; bizi de çağırdılar. Dün de annemlerdeydik, güzel geçti. Sizin mailinizi okudum; resimle ilgili yazdıklarınızı. Ve akşam eve gelince elime bir defter ve kurşun kalem aldım; bakındım etrafa acaba ne resmi yapsam diye; sonra vazonun içinde gülleri gördüm; onu yapayım dedim; vazo ve içinde beyaz yapma güller...


Yaptım; sonra baktım nasıl oldu diye; pek beğenmedim. Vazo fena değildi ama içindeki gülleri pek güzel yapamadım; güllerdeki o kıvrımlar hiç olmadı. Sonra diğer sayfaya geçtim. Oturduğum yerde tam camın önünde bir sehba, üzerinde güzel bir örtü ve örtünün üzerinde de bir tabağın içinde küçük küçük misket gibi taşlar, tam ortasında da iki tane biri büyük biri küçük mum duruyordu; bunların resmini yapayım dedim. Önce o tabağı, içindeki cam gibi duran ufak taşları, sonra da biri büyük, biri küçük mumları çizdim; hiç fena olmadı; sonra altındaki örtüyü ve sehbayı da çizeyim bakayım dedim; baka baka çizmeye çalıştım ve bitirdim; bütüne baktığımda tahminimden iyiydi, memnun oldum ve kapattım defteri; sonra kendi kendime yarın da başka bir resim yaparım dedim. Hatta yapacağım resmi bile buldum mutfakta bulaşıkları yıkarken. Gözüme bir tepsi takıldı; üzerinde çok güzel bir resim vardı, japon gibi bir kaç insan, ufak bir çocuk... Çok hoşuma gitti resim; acaba bunu çizebilir miyim diye düşündüm; bakalım kısmetse bugün akşam da onu çizmeye çalışacağım. Sabah işe geldim, maillerime bakıyordum, çok canım sıkıldı; bir mail gelmiş; beni işe getirip götüren servis değişmiş, artık daha uzaktan alacak beni servis. Buna canım sıkıldı biraz. Bayağı mesafe var çünkü. Bakalım, deneyeceğim yarın sabah. Bir de haksızlıklara tahammül edemiyorum ben; bana göre servis herkesi evine yakın biryerden ya da en azından yarım saat falan yürüyeceği mesafeden almalı; ama bazı personeli evine çok yakın yerden, bazı personeli evine yürüme mesafesinden, bazı personeli de hem yürme mesafesi hem de bir vasıtayla geleceği bir yerden alıyorsa ozaman bu haksızlık olmuyor mu! Bugün işlerimi yaparken farkettim; bana hiçbirşey katmıyor bu yaptığım iş; sanki köreliyorum burada her gün aynı işi yaparak! birsüredir pek memnun değilim; hep aklımda düşünüp duruyorum ne yapsam diye! İzin de alamıyorum biraz dinlensem diye; çünkü benim işimi yapan kimse yok; en çok da bu izin alamama durumum canımı sıkıyor. Herkes izne çıkabiliyor; ben 2 gün izin alsam birsürü işim birikiyor ve çok bunalıyorum oyüzden. Allah’tan hayırlısı! İşte böyle Sabri amca...



Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum...


 


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Şükretmek ve sabretmek ne güzel iki haslettir Yazan İlknur
Cvp: Şükretmek ve sabretmek ne güzel iki haslettir Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]