Sayın Gül Uçar,
7.5.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, gönderdiğin şiir pek makbule geçti. Ben de onu çok severim. Yıllar öncesinin heyecanıyla tekrar tekrar okudum, zevk aldım. Çok teşekkür ederim. Biliyorsun benim ısrarla üzerinde durduğum bir düşüncedir. Hayatımızın her anını nerede, ne zaman, kiminle beraber olursak olalım saygıyla, edeple, incelikle yaşamak, çok dikkatli olmak. Bir insanı, bir hayvanı, bir bitkiyi, bir eşyayı ve bizzat kendi kendimizi kırmaktan, incitmekten özenle sakınmak. İnsan kendi kendini incitir mi? Evet, incitir. Bir şeyi yapmaya veya yapmamaya söz verip sonra onu uygulamamak bizi çok kırar, üzer, incitir hatta yaralar. İnsanın hayatta en çok saygılı olacağı varlık yine kendisi olmalıdır.
İnsanoğlu o kadar hassas, o kadar ince, o kadar kırılgan yaratılışta ki bunu diğer varlıklar için de bütün kainat için de düşünebiliriz. Bir Amerikalı köpek psikoloğu sahibinden sevgi, saygı, ilgi görmeyen bazı hassas köpeklerin kahrından ölebileceğini söylüyor. Afrika menekşesi kendisine bakan kimseden sevgi görmeyince çiçeklerini vermiyor. Bir söz vardır “Bakım, eşyanın ömrünü uzatır” derler. Çevremizdeki eşyaya karşı da, giysilerimize karşı da son derece dikkatli, hassas, saygılı olmak zorundayız. Diyeceksiniz ki “Yaşamak bu kadar dikkate değer mi?” Evet, değer. Çünkü yaşamak öyle güzel, öyle muhteşem ki bütün bunlar az bile.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Yaşamak, bir ağaç gibi tek, Bir orman gibi kardeşçesine” Yazan Gül Uçar
Cvp: “Yaşamak, bir ağaç gibi tek, Bir orman gibi kardeşçesine” Yazan Sabri Tandoğan