Saygıdeğer Büyüğüm Hürmetle mübarek ellerinizden öpüyor.. Size ve cümle dostlara selam, sevgi ve saygıların en sonsuzunu sunuyorum..
06 02 2002 tarihli Çarşamba Sohbetlerinden bir demet ....
“Kur-an'ı Kerim'de Yüce Allah, "Şükredenin şükrünü, şikayet edenin şikayetini arttırırım” buyuruyor. Münir Bey “Yan ama tütme derdi".
Peygamber Efendimiz (s. a. v), “Siz ne halde iseniz başınıza öyle yöneticiler gelir.” buyuruyor. Şikayet çok boş ve de zararlı birşey. Muayyen sebeplerden muayyen neticeler hasıl olur (Determinizm).”
Allah'ın yarattığı gıdaları yiyoruz. Ne kadar sebze, meyve, gıda varsa hepsinin ayrı faydaları var. Vücudumuz araba oluyor, beynimiz şoför oluyor. İnsanda düşünce mekanizması yanlış çalışınca, vücut da hastalanıyor, kafa da, kalp te hastalanıyor. Hastalıklar evvela kafada başlar. İyilikler de kafada başlar. Tefekkür olayı çok mühim. Kalbin gizli noktasında bulunan Nur-u Muhammediyi ortaya çıkarıp tezahür ettirmeye mecburum. Her zerre bizi tefekküre götüren bir vasıta, yeter ki biz o mekanizmayı güzel kullanalım. İnsanla hayvan arasındaki fark tefekkürdür. Eğer biz Allah'ın istediği manada tefekkür edemiyorsak hayvanlar bizden üstündür. Hayvanda tecelli eden varlık nedir? O hayvanın da sahibi var.”
“Huzurun, mutluluğun, güzelliğin başlangıcı şükürdür. Ne zaman başımıza bir üzüntü, sıkıntı geldiyse, kökenine inersek bir haddini bilmemezlik vardır. Biz de ne zaman haddimizi bilmesek başımıza birşey geliyor.” İnsanların manevi meseleleri o kadar ince işler ki... Bize tavsiye edilenler, bir başkasına iyi gelmeyebilir. Size manen vazife verilinceye kadar böyle işlerle karışmamak gerekir. Aşk ve din kişiseldir. Nasıl bir insan bir başkasının adına aşık olamazsa, bir insan kendi başına da kendisine görev verilinceye kadar böyle işlere karışmamalı. Bir doktor bir hastaya bir ilaç tavsiye eder. O da bir başkasına bu ilacı verirse onu hasta edebilir. Manevi konular o kadar hassas, o kadar ince konular ki.. Kültür olayı olarak işe bakmak çok yanlış. İyi niyetle de olsa karışmayın. Birisi için faydalı olan diğeri için zararlı olabilir. Sen ders verecek belirli bir kıvama geldiğin zaman, o vazife verilir. İstesen de verilir, istemesen de..”
“İnsan gönlündekini dile getirmeli, seviyorsa sevdiğini söylemeli, veya sevmiyorsa kelleyi de ortaya koyarak, ben seni sevmiyorum. Çünkü.... .. diyebilmeli. Konuştuğunun ve yaptığının yanına yüreğini koymak, yürekten inanmadıkça konuşmamak gerekir. İnanıyorsak söyleyeceğiz. İnanmıyorsak inanmadığımızı söyleyeceğiz. Bu yürekliliği göstereceğiz.”
“Yapılan her hareketin, edilen her sözün faturasını insana ödetirler. Er veya geç, Allah'ın takdir ettiği zamanda.”
“Kur-an'ı Kerim'de bir Ayet-i Kerime “Ve denizler yanardı" diyor. İslam adlı bir dergide Yüksek Mühendis Sadettin Raslan, bu Ayet-i Kerime'nin mealini açıklıyor. “Bazan okyanuslarda öyle büyük, öyle çılgınca fırtınalar olur ki... Dalgalar gökyüzüne yükselir. Şiddetle birbirine çarpar. Suyu meydana getiren 1 molekül oksijen, 2 molekül hidrojen ayrışır. Birinin vasfı yanıcı, diğerinin vasfı yakıcılık, bir yanıcı, bir yakıcı bir araya gelince, yangın çıkar. Bazen okyanuslarda görülür. Gökyüzüne alevler yükselir.”
“Bir Hadis-i Şerif'te “Konuştuklarınızı senede dayandırın" diyor. Senediniz yalnız Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif olsun. Annem bana, "Oğlum, Allah'ın ve Peygamberin inan dediklerinden başkasına inanma" derdi. Bana göre, demek çok yanlış. Biz üç ayakla seken topal köpek bile değiliz. Konuştuklarımızı senede dayandırmak gerekir. Senedimiz, Ayet-i Kerimeler ve Hadis-i Şerifler. Kur-an'ın en güzel yorumu Peygamber Efendimizin hadisleridir. Bir kimse günde 3 hadis okursa ona yeter. Ama onlar üzerinde tefekkür edip, onları yaşamalı. O zaman hayatta en büyük 5 -10 alimden bir tanesi olur.”
“Dikkat edelim uluorta konuşmayalım. Saygılı olalım. Kimseyi hor, hakir görmeyelim. Nice ayyaş, nice fahişe vardır, evliyalığa yükselmiştir.”
“7 milyar ayrı görüş olabilir. 4 büyük imamın ortaya çıkışı, İmam-ı Azam Ebu Hanife Hz. leri, İmam-ı Şafii Hz. leri, İmam Malik Hz. leri, İmam Hanbeli Hz. leri.. Biz araştırma yapıp bu büyük imamların yaşayışını, ahlakını, etüt edip onların yüzbinde biri kadar olabilmeyi hayatımızın en büyük şerefi kabul edip, çalışmamız gerekirken, onlara sırt çevirmek, hayat realitesine nefsin gözüyle bakmaktan başka nedir?”
Sabri Tandoğan
Efendim, hayırlı akşamlar diliyorum.. Yeni sohbetlerde birlikte olmak dileğiyle... Hürmetler...
Gönül Dostu
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Çarşamba Sohbetlerinden bir demet Yazan "Gönül Dostu"
Cvp: Çarşamba Sohbetlerinden bir demet Yazan Sabri Tandoğan