Sayın Emel Hanım,

8.5.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, oğluna geçmişler olsun.

Bir erkek, hanımına karşı son derece sevgi dolu, saygı dolu, incelik dolu davranmalıdır. Bir kadını sevmek hayattaki olayların en büyüğü, en güzeli, en muhteşemidir. Hiçbir şeyle mukayese edilemez. Rana Hanım’la 44 yıl evli kaldık. Bir kere ondan su istemedim. Sert bir sesle ona hitabetmedim. Onun önünde hayatın her anında saygılı davrandım. Elimden gelen her türlü yardımı yaptım. Ve onu sevdim. Bütün varlığımla delicesine bir aşkla ona bağlandım. Hakka göçtüğü zaman mezarını iki kişilik aldım. Ve bütün yakınlarıma söyledim. Nasibolursa beni Rana’nın yanına gömün dedim. Onu hala bütün mevcudiyetimle seviyorum, ona saygı duyuyorum., ona hayanlık duyuyorum. O bana 44 yıl bir cennet hayatı yaşattı. Sevmenin ve sevilmenin çılgın güzelliğini yaşattı. Allah, rahmet eylesin. Nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun.

Kadın ve erkek arasındaki ilişki o kadar hassas ki son derece dikkatli, edepli ve saygılı davranmak gerekiyor. En olmayacak sebeplerle bazan renk gibi uçuyor, duman gibi dağılıyor. Ve ondan sonra hiçbir gayret ve fedakarlık onu geriye iade edemiyor. Olay, bu yavrum. İnsanoğlu sevdiği kadar seviliyor, saydığı kadar sayılıyor. Allah, bu güzelliği bütün insanlara nasibetsin. Yunus Emre bir şiirinde

“Gelin tanış olalım

İşi kolay kılalım

Sevelim, sevilelim

Dünya kimseye kalmaz”

diyor. Peki, biz ne bekliyoruz?

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :