Sayın Ahmet Yılmaz,
8.5.2008 tarihli mailiizi aldım.
Kıymetli yavrum, söylediğim sözler içinde anlaşılmayacak bir yön olduğunu sanmıyorum. Çünkü benim televizyon konuşmalarımı profesörler de takip ediyor, hamallar, çöpçüler de. Ben, muayyen bir sınıfa, zümreye, guruba değil, insana hitabediyorum. Önemli olan hep iyinin, güzelin yanında olabilmek. İnsan ışıkla dolunca ışıktan farkedilmez. Nur gelince zulmet gider. İnsan, Allah’la, Peygamberle, meleklerle beraber olunca oraya şeytan giremez ki? İnsan çok büyük bir güzellik karşısında kalınca onu hayran hayran seyretmekten başka birşey düşünemez ki. Bir türküde
“Çirkin ile bal yenmez
Güzel ile taş taşı”
deniyor. Biz hep iyiyle, güzel ile meşgul olursak o zaman şeytan “Eyvah, bu işyerinde grev var” deyip çeker gider. Öyle değil mi? Allah aşkına, bunda anlaşılmayacak ne var? Bir atasözünde
“Hiçbir insan görmek istemeyen kadar kör değildir”
deniliyor. O halde?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Çirkin ile bal yenmez, güzel ile taş taşı” Yazan Ahmet Yılmaz
Cvp: “Çirkin ile bal yenmez, güzel ile taş taşı” Yazan Sabri Tandoğan