Sayın Ayşe Hanım,
9.5.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, sizi bir panik içinde gördüm. Hayatta herşey olabilir, herşey başa gelebilir. Önemli olan mertçe, yiğitçe, kahramanca savaşmak. Hayatın karşımıza çıkardığı pobemleri çözmeye olanca gücümüzle gayret etmek. Ben senin yerinde olsam şöyle yaparım. Onu tekrar yanıma alır, üretici bir hale getirmeye çalışırım. Pek tabiidir ki o yaştan sonra meslek sahibi olunmaz. Doktor, mühendis olacak değil. Ama bir takım el becerileriyle hayatını kazanabilir. Ona bir renk getirebilir. Mesela bu şekilde hayatını kazanan nice hanım var. Bir pastahaneyle, bir restoranla anlaşıp börek, kurabiye, simit, içli köfte, poğaça yapabilir. Böyle nice hanımlar var. Veya işyerlerine götürüp “Güzel poğaça yaptım, alır mısınız? Beğenmezseniz parasını vermeyin diyebilir. Veya yün kazak örebilir. Posta kutularına adres bırakarak kendini tanıtabilir. Nakış yapabilir, dikiş dikebilir, daha düşünülürse neler neler akla gelir. Neden bu 4.5 ay içinde ona bu şekilde yol göstermediniz? Salak salak, miskin, miskin oturmak için mi bu dünyaya geldik. Pekala çocuk bakabilir, evlere temizliğe gidebilir, takı yapabilir. Geçen gün şekerciye gitmiştim. Oraya seksen yaşında bir kadın geldi. Elinde poşet vardı. Yavrularım dedi, çok güzel gözleme yaptım. İster misiniz? Orada ne kadar tezgahtar ve müşteri varsa o gözlemeleri kapış, kapış aldılar. Ne olur siz de silkinin biraz. Biz bu dünyaya ağlamaya gelmedik. Söke söke, yırta yırta ekmeğimizi kazanacağız. Ne olur Allah aşkına şu uyuşukluğu bırakın. Mücadele edin. Allah insanlara kadıramayacağı yükü vemez. Bu ne biçim aile böyle. “Armut pişi, ağzıma düş.” Şu anda fevkalade asabileştim. Tir tir titriyorum. Olmaz, hayat karşısında bu kadar acizlik içinde kalınmaz. Koşun, mücadeleye atılın. Hayat sizi bekliyor. Zafer,zafer benimdir diyenlerindir.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Zafer, zafer benimdir diyenlerindir" Yazan Ayşe
Cvp: "Zafer, zafer benimdir diyenlerindir" Yazan Sabri Tandoğan