Sayın Burcu Hanım,
10.5.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, kardeşin çok yanlış bir davranış içinde. Yazık ki ne hayatı, ne insanları hiç anlamamış. Gidip de nereye gidecek, orada meleklerle mi karşılaşacak? Sonra meslek hayatında karşılaştığı durumlar onun yetişmesi, tekamül etmesi için değil mi? Bütün mesele o insanlarla her şeye rağmen güzel bir diyalog içinde olmak. İyi insanla herkes geçinir. İş, kötüyle iyi geçinmekte. Acaba bu karşılaştığı durum, ilahi bir mizansenin gereği mi? Onu hiç düşündü mü? Ne sanıyor yani hayatı. Biz, döner yemekle, ayran içmekle mi imtihan edileceğiz. Gayet tabi hayat yolunda karşımıza nice terslikler, nice yanlış insanlar çıkacak. Ama biz sabırla o zorlukları yeneceğiz. Tahammül göstereceğiz. Siz dünyanın en güzel unundan, yağından, peynirinden güzel bir su böreği hazırlayın. Bu fırında alevler içinde çıtır çıtır pişmeyince ne işe yarar? Bütün mesele hayat yolunda karşımıza çıkan problemlere olumlu bir yaklaşım içinde olabilmek. Bilelim ki o problemler hep ilahi planda bizim yetişmemiz, olgunlaşmamız, tekamül etmemiz için karşımıza çıkarılıyor.
Ne yazık ki senin annen de hayatı hiç anlamamış. Evladına destek veriyor. Tutalım ki başka bir şehre gitti. Ne olacak yani, o şehirdeki insanlar hepsi melek mi? Orda da başka problemlerle karşılaşacak. Hatta birşey söyleyeyim mi, onlar daha da acı olacak.
İşte böyle yavrum, kardeşine ve annene bunları tatlılıkla, güzellikle anlat. Söyleyeceklerim bu kadar. Suni cennet arayanlar, hayat boyu hep avuçlarını yalayacaklar. İyi bilsinler ki hayat onların sandığı gibi değil.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Biz bu dünyaya yiyip içmek, zevk sefa edip, göbek atmak için gelmedik Yazan Burcu
Cvp: Biz bu dünyaya yiyip içmek, zevk sefa edip, göbek atmak için gelmedik Yazan Sabri Tandoğan