Sayın Özden Çiçek,

21 Haziran 2006 tarihli mailinizi aldım. O kadar mutlu oldum ki sevinçten gözlerimden yaşlar geldi.Allah sizden razı olsun. O inanılmaz güzellikteki üslubunuzla babaannenizi o kadar güzel anlatmışsınız ki, o kadar güzel, o kadar canlı tasvirler var ki insan on kere, yirmi kere okusa yine de doyamaz. Bu arada yaşamın anlamını, var oluşun amacını o kadar güzel belirtmişsiniz ki... Ben 72 yaşındayım ama sanki yeni okuduğum okuldan gelmiş gibiyim. Ankara' da Posta Caddesinde şimdiki Modern Çarşının olduğu yerde vaktiyle Devrim İlkokulu vardı. Ben orada okudum. Öğretmenlerim, sınıf arkadaşlarım, onların isimleri, soyadları, numaraları, öğretmenlerimizin kıyafetleri, Münire öğretmenin kolundaki kalın altın bilezik şu anda gözlerimin önünde. Ve arkadaşlarım geliyor birer birer. İşte 623 Hüseyin Akyayla, İşte 630 Semiha Ekmen, işte okul müdürü Ferdi Bey... Sanki yarım saat önce okulumdan gelmiş gibiyim.Rahmetli annem öğretmen olduğu için okuldan gelir gelmez ilk yaptığım iş sobayı yakmak olurdu. Külünü döker, ertesi günkü odunu, kömürü ve çırayı hazırlardım. Sonra evi süpürür, toz alırdım. Sonra çarşıya gider akşam yemeği için ne lazımsa onları alırdım. Eğer akşam fasulye, nohut gibi birşey pişecekse tencereye koyar, haşlanmaları için sobanın üstüne yerleştirirdim. Ya Rabbi yıllar ne çabuk geçti.Lisede okurken bir film gelmişti Ankara'ya. Aylarca kapalı gişe oynadı, "Rüzgar gibi Geçti". Evet hayat rüzgar gibi geçiyor. Sonra Yüce Allah ben fazla yalnızlık çekmeyeyim diye gökten bir meleğini gönderdi, o insan şekline girdi, Rana ismini alarak beni 44 sene mutlulukların en güzeline, en erişilmezine götürdü.Bana 44 yıl bir cennet hayatı yaşattı. Nur içinde yatsın, Allah'ın rahmeti, Peygamber'in şefaati üzerine olsun. Ne olur benim için dua edin Yüce Rabbimiz mana aleminde de beraber olmayı bize nasip etsin. Onu her an daha çok seviyor, daha çok özlüyorum.

Hayat o kadar kısa, o kadar geçici ki Özden Hanım, ve siz bunu o kadar güzel anlatıyorsunuz ki inşallah kitabınız çıktığı zaman bu mailinizi her gün okumak isterim.

Babaannenize hizmet edebilmeniz, o sevaba nail olmanız beni çok sevindirdi. Artık ikinci çocukluğunu yaşıyor, zaten gençliğinde de bir melek gibiydi. İnşallah ahirette de mekanı cennet olur.

Efendim, bu güzel maili gönderdiğiniz için yeryüzündeki teşekkürü ifade eden bütün kelimelerden bir buket yapıyor ve onu size sevgi ve saygıyla sunuyorum. Yeryüzündeki bütün iyilikler ve güzellikler, sağlıklar ve mutluluklar sizin üzerinize olsun....

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :