Çok Kıymetli ve Saygıdeğer Efendim,


Varoluşun bütün güzellikleri içinde Sizi bulmuş olmak dileği ve yeniden
yazabilmiş olmanın sevinciyle Size ve bütün gönül dostlarınıza yeniden
merhabalar...

Efendim, bir gün sormuşlar Erenlerden birine: "Efendim, Sevginin sadece
sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye. "Gelin,
size göstereyim", demiş Eren. 

Ve önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanlardan bir gurup çağırarak
sofraya buyur etmiş. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken bir kase içinde,
enfes kokulu sıcak çorba gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları
denilen birer metre boyunda kaşıklar...

Eren, "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz ama" diye bir şart
koşmuş. "Pekii" demis misafirler ve hemen çorbadan içmeye teşebbüs
etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden ne kadar uğraşsalar
bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlarmış ağızlarına. En sonunda
bakmışlar çorba soğuyor ama onlar hala beceremiyorlar içmesini, çaresiz,
sofradan öylece aç kalkmışlar...

Bunun üzerine "Şimdiii..." demiş Eren, "sevgiyi gerçekten bilen ve
yaşayanları  çağıralım yemeğe." Ve aydınlık yüzlü, gözleri sevgi ile
gülümseyen, sıcak kalpli, incelik dolu, renk dolu, ışık dolu, bir güzel
insanlar gelip oturmuşlar sofraya bu defa. "Buyrun" denilince de her
biri uzun saplı kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki kardeşine
uzatarak tatlı bir mutluluk havasi içinde içirmişler çorbalarını.
Böylece her biri diğerini doyurmuş en ufak bir bıkkınlık emaresi dahi
göstermeden ve sonra hep birlikte şükür duyguları içinde sofradan
kalkmışlar...

"İşte böyle" demiş misafirlerine Eren, "Kim ki hayat sofrasında yalnız
kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalmaya mahkum olacaktır. Ve her
kim de kardeşini düşünür, önce onu doyurmayı seçerse o da karşısındaki
tarafından süphesiz doyurulacaktır.  Şunu unutmayın ki hayat pazarında
alan değil, her zaman için veren kazançlıdır..."
...

Efendim, bu hikayenin gerçekleri ışığında inşaallah Sizin de ve bütün
insanlığın da hayat sofraları saygılar, sevgiler, hayırlar ve
mutlulukların bütün sıcaklığı, güzelliği ve bereketleri içinde günden
güne dolsun, taşsın, paylaşımın bütün güzelliklerine her daim açık
olarak...

Allahaısmarladık...




Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :