Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Dünyası cennet olanın ahireti de cennet olur
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 5/18/2008 12:02:59 PM


Sayın Hatice Hakeri,


17.5.2008 tarihli mailinizi aldım.


 


Efendim, Mustafa İslamoğlu’nun yayınlayacağı Kur’an meali haberi beni de çok mutlu etti. İnşallah nasibolur, alır okuruz.


 


--


 


Seyfettin Bulut’un "Biz dünyaya sahip olmaya değil şahit olmaya geldik " sözü ne kadar anlamlı. Keşke herkes bunun üzerinde düşünebilse. Yunus ne güzel söylüyor:


 


“Mal sahibi, mülk sahibi


Hani bunun ilk sahibi


Mal da yalan, mülk de yalan


Var biraz da sen oyalan”


 


Bir gün sohbetinde Kenan Rıfai Hazretleri sorar: “İnsanın benimdir diyebileceği neyi var?” Cevap “hiçbirşeyi.” Hepimiz şu dünyada misafireten yaşıyoruz. Misafir emaneten verilen eşya ile ihtiyaçlarını görür, sonra hepsini bırakır gider. Biz de öyle değil miyiz?


 


--


 


Kuşun edebine, saygısına hayran olmamak mümkün mü? Bunu bütün hayvanlarda görebiliriz. Dünkü gazetede gördüğüm bir fotoğraf beni ağlattı. Bir kedi, beş yavrusunu emziriyor. O arada annesi ölen ve yalnız kalan bir köpek yavrusunu da diğer çocuklarının yanına alıyor. Görünce ürperdim. Aman Yarabbi, bu edep, bu incelik karşısında ürpermemek mümkün mü?


 


--


 


Evdeki bozulan eşyayı tamir ettirmeniz ne güzel bir olay. Hayran oldum. Onlar da bizim dostlarımız değil mi? Allah sizden razı olsun. Ben şu kanaatteyim: Eşyaya eşya gözüyle bakan, onda Hakkın tecellisini müşahede edemeyen hiçbir zaman manen gerektiği kadar ilerleyemez. Onlar her zerreden Hakkın tecelli ettiğini göremeyen, bilemeyen kimselerdir. İnsan mutfakta bir bardağı yıkarken bile ürpermeli, heyecan duymalı. O bize susuzluğumuzu gidermede yardımcı oluyor. Acaba biz ona gereken sevgiyi, saygıyı, ilgiyi gösteriyor muyuz? Aynı hassasiyeti giysilerimiz, ev eşyamız için de niye göstermeyelim? Ben, zaman zaman gardırobumu açar, elbiselerimi öperim, okşarım. Danıştay’da bir ara 13. katta çalışıyordum. Sabahleyin asansöre binerdim. Eğer kimse yoksa asansörü öperdim, okşardım. Güzel sözler söyler, teşekkür ederdim. Bir gece masada kitap okuyordum. Aniden telefon çaldı. Kalktım, telefona giderken masanın bacağına çarptım. Çok üzüldüm. Konuşma bittikten sonra gittim, masanın bacağını öptüm. Mes’ele, her zerreden zikredenin Alah olduğunun bilincine varabilmek. Galeri Z’nin sahibi Fatma Hanım anlatmıştı. Bir yaz eşiyle beraber arabalarıyla Avrupa’ya giderler. Yolda araba bozulur. Eşi tamir etmek ister. Muvaffak olamaz. Canı sıkılır, arabaya kötü sözler söyler. Bir de tekme atar. Fatma Hanım der ki “Sen şu ağacın altında biraz otur. Arabayı ben tamir edeyim.” Eşi, “Sen ne bileceksin araba tamirini,” der. Yine de gider ağacın altında oturur. Fatma Hanım, şoför mahalline oturur, Besmele çeker, direksiyondan başlayarak arabanın bütün aksamını okşar, güzel sözler söyler, iltifatlar eder. Sonra eşine dönerek “Araba tamir oldu” der. “Yalnız Besmele ile kullan, çok dikkatli, sevgi dolu, saygı dolu hareket et.”“ Eşi arabaya geçer, Besmele çeker, araba hareket eder. Avrupa turu yaparlar, yurda geri dönerler. En ufak bir arıza çıkmaz. Olay hayatın her anında, her durumunda daima Alllah’la beraber olabilmekte, sevgi, saygı, edep ve incelik içinde yaşayabilmektedir. Bunu yapabilenlere ne mutlu. O zaman insanın dünyası da, ahireti de cennet olur. Her an ayrı bir güzellik içinde yaşar.


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Dünyası cennet olanın ahireti de cennet olur Yazan Hatice Hakeri
Cvp: Dünyası cennet olanın ahireti de cennet olur Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]