Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

23.5.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, mailinde verdiğin örnek sanki yaşadığımız hayatın bir özeti gibi. Bilirsin her zaman tekrarlarım, önemli olan hayattaki olaylar değil, o olaylar karşısında takındığımız olduğumuz tavırdır. İshak Peygamber

“Yol uzun, yük ağırdır. Bu yükle bu yola katlanamazsınız. Yüklerden kurtulunuz.”

diyor. Bizler de öyle yapalım. Hayat olayları karşısında paniğe kapılmayalım. Moralimizi bozmayalım. Olaya sükunetle bakalım, ve bu durumda onun çözülmesi için gereken yollara başvuralım. Duygu ile düşünceyi birbirine karıştırmayalım. Duygulu olmak çok güzel. Ama duygusal olmak öyle değil. Duygusal olmak, akılla hareket edilecek yerde işi duyguyla halletmeye çalışmaktır. Bu durum hayal kırıklığından türlü sıkıntılara kadar dünyamızı zehir eder. Shakespeare, Venedik Taciri isimli eserinde

“Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız”

der. Aman yavrum, dikkatli olalım. Duygunun yeri ayrı, düşüncenin yeri ayrıdır.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :