Sayın Kardan Adam,

26.5.2008 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, mailiniz beni çok duygulandırdı. Elimde imkan olsa da bu güzeller güzeli maili yedi milyar insan kardeşime okusam. Lisedeydik. Okul korosunda idim. Müzik öğretmenimiz Rahmetli Faik Canselen, bize çok sesli koro çalışmaları yaptırıyordu. Birgün bir arkadaş “Ama hocam” dedi, “sesler birbirine karışıyor. Ben hangi sesi çıkaracağımı bilemiyorum.” Hoca güldü. “Yavrum” dedi, “sen yalnız kendi çıkaracağın sese dikkat et. Mesele burada efendim. Gayet tabi yedi milyar insandan çeşit çeşit sesler gelecek. Önemli olan bizim kendi sesimizi bulabilmemiz. Oradan düyaya hitabedebilmemiz. Bunu yaptığımız zaman biz de o Fransız eczacı hanım gibi mutluluğu ve huzuru yudum yudum içeceğiz. Bizim görevimiz sevmek, daha çok sevmek. Saymak, daha çok saymak. Hizmet etmek, daha çok hizmet etmek. Başkaları şunu yapar, bunu yapar, bizi ilgilendirmez. Bir restoranda çeşit çeşit masalar var. Ama yemek bitince her masa kendi masrafını ödüyor. Kimsenin hesabı başka birinden alınmıyor. Hayat da böyle.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :