Çok değerli büyüğümüz,
Sizin de sürekli ifade buyurduğunuz gibi "Ya hayır söyle,ya sus " hadisi o kadar önemli ki ,bazı büyükler ağızlarına taş alıyorlarmış, lüzumsuz laf etmemek ve günah konuşmamak için.Hatta, hayır söylemek ya da susmak hayırda olmayanları da susturup hayıra çevirebiliyor.
Bir gün Hasan Basri 'ye birisi gelerek söyle dedi:
- Falan kişi senin hakkında kötü şeyler söylüyor. Bunun üzerine aralarında şu konuşma geçti:
- Sen onu nerede gördün?
- Evinde misafirdim.
- Misafirlikte ne yedin?
- Şunları şunları yedim.
- Bu kadar yemeği karnında sakladın da bir sözü mü saklayamadın? Eğer doğru söylüyorsan benim onunla dört işim vardır: Dilimle ondan şikayet etmem, kalbimden ona kin tutmam, dünyada ve ahirette ona hasım olmam, hak talep etmem. Onunla cennete girmek isterim. Simdi kalk, getirdiğini geri götür. Ben ona hakkımı helal ettim; sen de git ondan helallik al...
Konya çarşısında iki kişi sokakta ağız dalaşı yapıyorlarmış.
Birisi demiş ki:
–Bana bak, ben öyle bir adamım ki, bana bir söylesen bin cevap alırsın.
Mevlana adamın yanına yaklaşmış, gözünün içine bakarak konuşmuş:
–Ben de öyle bir adamım ki, bana bin söylesen bir tane dahi cevap alamazsın!
Bir söze bin cevap vereceğini söyleyen adam, bir tane dahi cevap veremeyip düşünceye dalmış.
Söz, Allah'dan bize verilen paha biçilemeyecek değerde bir armağan, insanda Kelam sıfatının bir tecellisi. Söz, diğer varlıklara nazaran insana tanınmış büyük bir ayrıcalık. Bu ayrıcalık, nimetin büyüklüğü ölçüsünde sorumluluk yüklüyor insana. O halde yüce Peygamberin buyurduğu gibi; Allah’a ve ahirete inanan, ya hayır konuşsun veya sükut etsin! (Taberani)
Sevgi ve saygılarımı sunar, hürmetle ellerinizden öperim.
Turkuaz
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Ya hayır söyle, yahut sus” Yazan "Turkuaz"
Cvp: “Ya hayır söyle, yahut sus” Yazan Sabri Tandoğan