Değerli Hocam,

Sevgili Çiğdem Hanım ve Değerli Gönül Dostları,

Hepinize selam eder, güzel bir gün geçirmenizi dilerim.

Sizinle bu sabah yaşadığım bir şeyi paylaşmak istiyorum. Allah nasip etti sabah 4.30 gibi kalktım. Bir ara susadığım için mutfağa girdim. Sandalyeye oturdum. Bir yandan su içip bir yandan da acaba biraz kitap okusam mı diye düşündüm. Önce uyku ağır geldi, yatayım diye düşündüm. Sonra buzdolabından çıkan şırıl şırıl, takur tukur çalışma sesleri dikkatimi çekti. Kendi kendime şu buzdolabı bu saatte böyle çalışıyorsa sana yatmak da ne oluyor dedim. Sonra ilk defa buzdolabının bunca yıldır hiç durmadan gece gündüz çalışıyor olmasına hayret ettim. Buzdolabının böyle çalışmasına doğrusu saygı duydum.  Hemen kitabımı aldım elime, mutfakta oturup okudum. Buzdolabı yanımda çalıştı, kendi üzerine düşeni en güzel şeklide yerine getirdi; ben de kendimce bir şeyler okuyup, anlamaya çalıştım.

Değerli Hocam sizi ve gönül dostlarını sevgiyle kucaklıyor; güzel ellerinizden öpüyorum.

En kısa zamanda görüşmek dileği ile...

Gül Uçar

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :