Sayın Gül Uçar,
2.6.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, buzdolabınızın aldığınız günden beri gece gündüz çalışması sizi ne güzel düşüncelere götürmüş. Gerçekten çevremizdeki herşey, her zerre akıl almaz mucizelerle dolu. Acaip, sırlarla dolu, muhteşem bir dünyada yaşıyoruz. Her zerreden Allah zikrediyor. Her sıfatta mevsuf olan Yüce Allah. Yunus, yerdeki minicik bir karıncaya bakar da ürperir, heyecanlanır,
“Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır”
der. Kırk yıldır bu mısradaki muhteşem manayı düşünüyorum. Ben de ürperiyorum. Bugün biz daha bilimin başındayız. Bilmediğimiz, akıl bile erdiremediğimiz nice durumlar var. İnsanoğlu başlı başına bir sır, meçhul. Bir kudsi Hadiste
“Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrım”
Buyruluyor. Atila İlhan
“Anladım imkansız şey, bir insanın bir başka insanı alması”
diyor. Necip Fazıl daha ileri gidiyor
“Aynalar söyleyin bana, ben kimim”
diyor. Alexi Carel, “İnsan bu meçhul” diyor. Yunus,
“Hiçkimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz”
diyor. Attığımız her adım, binbir bilinmeyenle doluyken biz, bu çağın sözümona aydın geçinen insanları nelerle meşgulüz. Bugün ne yazık ki gerek ülkemizde, gerek dünyada hiç de insan onuruna layık bir hayat yaşanmıyor. Hep, çalım, caka, fiyaka, gösteriş, taklit, ukalalık, dangalaklık içinde ömür sürüyor pek çok insan. Önemli olan bu muhteşem alemde insanlığımızı idrak edip, adam olmaya çalışmak, medeni bir insan olabilmek, efendi olabilmek, hazret-i insan olabilmek. Olabilenlere ve onların yolunda gidebilenlere ne mutlu. Allah onlardan razı olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hiçkimse bilmez bizi biz ne işin içindeyiz Yazan Gül Uçar
Cvp: Hiçkimse bilmez bizi biz ne işin içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan