Sayın Hocam,
Size ve tüm dostlara selamlar.
Medine'de vefat eden büyük sahabi Osman bin Maz'un öylesine bir mistik hayata dalmış ki, evini terk etmiş, ruhbanlığa özenerek topladığı arkadaş grubuyla şu kararları almış. Bekar olanlar evlenmeyecekler, gecelerin tümünü namaza, gündüzlerin tümünü oruca ayıracaklar. Hazreti Peygamber (SAV) sakin, sevecen ama ders veren bir konuşma ile bu arkadaşlarını normal bir hayatın içine çeker.
Günün birinde Hz. Osman bin Maz'un vefat eder. Bütün Medine'yi hüzün basar. Hazreti Peygamber (SAV) de çok üzgündür. Peygamberimiz bir ara eşi için ağlayan Ümmi A'la'nın şöyle dediğini duyar: "O artık bir kuş gibi cennettedir. Mübarek olsun." Bunu duyunca Peygamberimiz (SAV) hemen döner ve ikaz eder: "Sen nereden biliyorsun onun cennete uçup gittiğini? Vallahi ben bile Osman'ın nereye gittiğini bilemem. Ben bile bana ve size ne yapılacağını bilemem."
Vaktiyle zeki, çalışkan bir medrese talebesi, rüyasında çok sevdiği, feyz aldığı, bağlandığı hocasının cehennemlik olduğunu görür. Rüyayı ilk gördüğünde sıradan bir rüya diye aldırmaz Ama aynı rüyayı birkaç defa üst üste görünce gerçekçi bir rüya olarak yorumlar ve bundan dolayı üzüntüye kapılır. Üzüntüsü dışardan da farkedilecek haldedir. Herkes gibi hocası da bunu görür ve sorar:
- Oğlum senin neyin var, son günlerde yüzün hiç gülmüyor?
Delikanlı başlangıçta söylemek istemeyip geçiştirmeye çalıştıysa da ısrar karşısında açıklamak zorunda kalır:
- Hocam, ben kaç defadır rüyamda sizin cehennemlik olduğunuzu görüyorum ve buna çok üzülüyorum
Hoca öğrencisine ve onun şahsında herkese ibret olacak şu açıklamada bulunur:
Oğlum, ben senin gördüğün rüyayı kırk yıldır görüyorum Ama yine de ümitsiz ve isyankar değilim Doğru bildiğim yolda yürüyor, Allah'a kulluğumu eksiksiz yerine getirmeye çalışıyorum Bana düşen de budur. Gerisi Allah'ın bileceği iştir.Ondan başka gidilecek kapı mı var?
Velhasılı kimse cenneti mezarında hazır beklemesin. Kimse de günahlarına bakıp kendini cehennemde görmesin. Çünkü kalplerin anahtarı, Yüce Allah'ın elindedir. Bizim hiç gibi gördüğümüz, Allah'ın katında çok kıymetli olabilir. Bizim büyük gördüğümüz ise Allah katında hiç olabilir.Kalpleri hakkıyla ancak Allah bilir.Bize düşen görev kulluğumuzu tam olarak yerine getirmeye çalışmak ve günahlarımızdan yine Ona sığınmaktır.Ondan başka gidilecek kapı mı var, başka bir yere gidelim...
Sevgiler ve saygılar
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Peygamberimiz daima orta yoldan gitmemizi emir buyuruyor Yazan Ebiddünya
Cvp: Peygamberimiz daima orta yoldan gitmemizi emir buyuruyor Yazan Sabri Tandoğan