Sayın Ebiddünya,

2.6.2008 tarihli mailinizi aldım.

Ne yazık ki birçok insanda tevhide aykırı düşünceler oluşuyor. Bu dünya, bu ahiret, bu maddi alem, bu manevi alem diye tevhidin dışına çıkıyorlar. Bunun çok acılarını çektik. Hala da bu yolda olan niceleri var. Madde dediğimiz olayı çok ince bir şekilde araştıracak, inceleyeck olursak ne görürüz? Bütün kainat Allah’ın nurundan ibaret. Bunun zahiri görünüşüne madde, batını görünüşüne mana diyoruz. Aslında hepsi Allah’ın nuru. Bir kimse gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçirirse bu insan ne zaman çalışacak, ne zaman evinin nafakasını temin edecek, ne zaman dinde, ilimde, güzel sanatlarda, teknikte başarılara ulaşacak. Ne zaman yaşadığı hayatı bir şiir, bir estetik, bir aşk rüyası haline getirecek? Önemli olan farz olan ibadetlerimizden sonra yaptığımız her işi bir ibadet aşkı, heyecanı ve güzelliği içinde yapabilmek. Hayatı öyle güzel yaşayalım ki yaptığımız her iş güzellikle, incelikle, zarafetle, edeple dolsun. Yemeğimizi bir şiir heyecanıyla yapalım, yıkadığımız bulaşık, temizlediğimiz ev, yaptığımız alış-veriş ve bütün hareketlerimiz güzelliklerle dolsun.  Şiir okumak güzeldir, şiir yazmak güzeldir, ama asıl önemli olan bütün hayatımızı bir şiir haline getirebilmektir. Yaşamak san’atı budur. Bütün bu güzellikler ancak tevhidi yaşamakla olur. Ne olur, Peygamberimizin yolundan ayrılmayalım. İfrata, tefrite gitmeyelim. Hak ölçülerine bağlı kalalım. Kendimiz tahta kurusu kadar aklımızla yeni icatlar ortaya çıkarmayalım. Kur’an-ı Kerim’in ve Hadis-i Şeriflerin dışında ne gerçek, ne de güzellik vardır. Lütfen kendimizi aldatmayalım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :