Değerli Sabri Bey Amca,
İnşallah afiyettesinizdir. Yine gece yatmadan önce size gelen ve sizin renk dolu, objektif, insanın içini huzur kaplayan mailleri okudum. Edanur Hanım'ın maili dikkatimi biraz da mesleğim icabı daha cok çekti. İnanın Sabri Amcacığım çevremde o kadar çok öğrencim ve ailesi var ki. Onlara bu sınav stresini anlatmaktan dilimde tüy bitti. Çocuklar artık ebeveynler tarafından daha ana okulunda yarışa sokuluyor eğitim sistemi ve biz öğretmenler de buna çanak tutuyoruz. Sonrasında düşünmeyen, yorumlamayan, okumayan, araştırmayan, edep, incelik ve haya yoksunu bireyler yetiştiriyoruz. Daha sonra da Allah'ım bu insanlar niye böyle diye şikayet etmeye başlıyoruz. Anne babalar öğretmeni, öğretmenler ebeveynleri, çevredekiler de kendileri dışında herkesi suçluyorlar. Ama kimse kendinde suç bulmuyor. Ben öğrencilerimi bu halde gördüğümde kahroluyorum. Artık ilkokul beşinci sınıfta çocuklar dersaneye gönderilmeye başlanıyor. Hadi oğlum, hadi kızım, hadi yavrum biraz daha çalış, biraz daha test çöz. Falancanın çocuğu şunu yapmış, falancaının çocuğu bunu yapmış. Çocuk çocukluğunu yaşayamıyor ki. Çocuklar sokakta futbol oynarken kanattığı dizinin tadını alamıyor ki artık. Paylaşma duygusunu öğrenemiyor ki. Oyunlar bile bilgisayarın başında artık. Duygudan, düşünceden yoksun nesiller yetiştiriyoruz. Yemin ederim bir gün gelecek ve öğrencilerim bana, öğretmenim bizim neslimizi katlettiniz, annem babam siz ve çevre bir olup bizlere katliam yaptınız diye yüzüme küfür edecek diye korkuyorum. İsyan ediyorum ama elimden fazla birşey de gelmiyor. Sabri Amcacığım önceden dersane mi vardı? Şimdi her şehirde adım başı dersane. Velilere anlatamıyorum. Yok hocam maddi durumumuz iyi değil dersaneye de gönderemiyoruz. Durumumuz çok kötü napacaz diye geliyorlar bana. Teyzeciğim, Amcacığım her dersaneye giden sınavı kazandığı gibi her gitmeyen de kazanamayacak diye birşey yok. Onlar sadece test tekniği kazandırır bir öğrenciye.3-5 sene çocuğunuzu dersaneye gönderip de ne çocuğunuzun vaktini boşa harcayın ne de paranızı. Benim çocuğum olsa yemin ederim ki göndermem demekten dilimde tüy bitti. Akşamları tv'de ne kadar salak dizi varsa aileler izliyor, tabii çocuklar da izliyor. sonra sanki ülkemizde herkes böyle yaşıyormuş gibi onlara özeniyorlar ve üretmeden tüketme, kısa yoldan köşeyi dönme ve emeksiz nasıl kazanırım diye düşünme çabalarına dalıyorlar. Ondan sonra bu çocuk kime çekti bilmem demeye başlıyorlar. Lanet olsun o tv kanallarına. Hepsinden ahirette davacı olacağım. Ama herşeye rağmen, Cengiz Aytmatov'un "Öğretmen" adıl kitabındaki bir sözü uygulamak için olacak mücadelem.
"Bir öğretmen bütün dünyayı değiştirebilir."
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Her dersane bir tuzak Yazan Volkan İrken
Cvp: Her dersane bir tuzak Yazan Sabri Tandoğan