Sayın Can,

7.6.2008 tarihli mailinizi aldım.

Sevgili yavrum, yapılan her iş hayatın bir parçasıdır. Hayatın güzelleşmesi, bu yapılan işin en dikkatli, en saygılı bir şekilde yapılmasına bağlıdır. Yapılan her iş önemlidir. Japonlar, küçük, basit, önemsiz kelimelerini kullanmazlar. Çünkü bir Japon için yapılan her iş hayati öneme haizdir. Burada asıl önemli olan o yapılan işten daha çok yapanın kişiliğidir, karakteridir. İşine gereken saygıyı, özeni, dikkati göstermeyen kimse beş para etmez. Bu iş küçüklükten başlar. Küçükken savruk, derbeder olan bir insan büyüyünce de kurduğu ailede, çalıştığı işyerinde ve yer aldığı sosyal çevrede daima parazit, mikrop, yüreksiz bir insan olarak yaşar. Her iş önemlidir yavrum. Dört, beş yaşında bir çocuktum. O zamanlar sokaklardan “odun kırdıran, kömür kırdıran” diyen insanlar geçerdi. Babam odun almıştı. Bunlardan birini çağırdı. Adam, o kadar titiz, dikkatli, edepli bir şekilde odunları kırıyordu ki ona hayran oldum. Oyunu bıraktım, sonuna kadar o oduncu amcayı seyrettim. Yarabbi, kırdığı odunlar incecikti, kalem gibiydi. Hepsi aynı boyda, aynı güzellikteydi. Bu olayı ömür boyu unutamadım. Zaman zaman gözlerimi kapatır, onu düşünürüm. İçime bir mutluluk, bir güzellik yayılır.

Sevgili yavrum, öyle doktorlar var ki hastayı başından savmak için neler yapmıyorlar. Zavallılar, onlar ömür boyu ne doktor, ne insan olacaklar. Yazıklar olsun. İnsan, her hastadan birşey öğrenebilir, ufkunu genişletebilir. Bu zavallılar ölünceye kadar bundan mahrum kalacaklar.

Kıymetli yavrum, acele etme, kendiliğinden herşey belli olur. Şunu unutma hangi mesleği seçersen seç, hepsi kutsaldır, saygındır. Yeter ki biz o işe gereken dikkati, özeni gösterelim.

Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :