Cok sevgili Hocam, sevgili Gönül Dostlari,
Aziz Babacigim, siz her zaman her iste dikkatin öneminden bahsedersiniz. Her ne is yapiyorsak, dikkatimizi güzelce vermemizi söylersiniz. Biz bunu basarabiliyormuyuz, sizden ögrendiklerimizi layikiyle yerine getirebiliyormuyuz?
Bu konu ile ilgili bir anektod anlatacagim müsadenizle...
Gecenlerde esim ucakla Istanbul dan bir seyahatten dönerken, ucakta bir yolcu ile tanismis. Yol arkadasi, esime cok ilginc bir olaydan bahsetmis. 5,6 Alman gencle birlikta Istanbula gitmisler, Almanlar Islam´i Istanbulda daha yakindan tanimak istemisler.
(Almanlar ne ögrenmek istiyorlarsa, onu tam anlami ile ögrenirler. Yarim yamalak diye bir tanim onlarda pek görülmez...)
Bir gün bir ikindi ezani okunurken Alman genclerden birisi demiski, bu ezan daha farkli, Sabah ezani gibi degil. Rehber de demiski, "evet, farkli bir müezzin okuyor olabilir"
Genc devam etmis " Hayir, hayir bu farkli bir makam!"
" Bu ezan farkli bir makamla okundu".
Rehber sasirmis ve Gencin dikkatine hayran olmus..Kendisinin bu makam farkini yillardir nasil hic farketmedigini düsünmüs..
Bizlerde acaba hangi kulakla dinliyoruz, ezanlarimizi, siz büyüklerimizi!!
Hürmetlerimle, güzellik dolu satirlarinizi bekleriz efendim.
Suna Aciöz
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bakmak ve görmek ne kadar farklı Yazan Suna Acıöz
Cvp: Bakmak ve görmek ne kadar farklı Yazan Sabri Tandoğan