Değerli büyüğümüz Sabri Bey Amca,
Bazı örnekler vardır ki, küçük bir ayrıntı o toplum hakkında çok şey anlatır.Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk bir kitabında şu cümleyi kullanmış:
"İmam, ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu."
Prof. İlber Ortaylı bu cümleyi şöyle yorumlamıştır:
"Bir kere namazın saati olmaz, vakti olur. Saat ayrı, vakit ayrı bir kavramdır. Camilerde balkon yoktur, minarenin şerefesi vardır. Ezanı da imam okumaz, müezzin okur, o da şerefeye çıkmaz, içeriden okur. Bu örnekle de sabittir ki kişiler kendi içinden çıktıkları toplumu bilmeden bir şeyler yapmaya çalıştıklarında doğru şeyler yapmazlar, yapamazlar."
Şu son cümle herhalde her şeyi özetliyor. Sadece Orhan Pamuk'un değil ,bu ülke aydınlarının bunu hergün okumaları gerekir. Türk aydını büyük çoğunlukla içinden çıktığı topluma yabancıdır. Dolayısıyla ürettiği çözümlerde bu topluma yabancı kalmakta, hatta sorunların daha da büyümesine yol açmaktadır. Kendi kültürünü bilen ve sahip çıkan aydınlar olmadan, bağımsız bir ülke de olmuyor.
Selam, sevgi ve saygılarımla
Cengiz
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Karanlık aydınlar Yazan Cengiz
Cvp: Karanlık aydınlar Yazan Sabri Tandoğan