Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Tevhidin güzelliği
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 6/11/2008 10:51:14 PM


Sayın Mukarreb Hanım,


10.6.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, gönderdiğin mail, yaptığın tesbit o kadar güzel ki keşke imkan olsa da yedi milyar insana bu güzelliği duyurabilsek.


Tevhid ile puzzle arasında kurduğun ilgi ne muhteşem. Bizler, gönül dünyamızı temizlemeden edep, tevazu, incelik kaftanına bürünmeden mana aleminin kapısını zorluyor, birtakım önyargılarla sağdan soldan işittiğimiz peşin hükümlerle mana yolunda yürümeye çalışıyoruz. Bunun için de bu yürüyüşler bize pişmanlıktan, nedametten başka birşey getirmiyor. Abdestsiz namaz olur mu? Önce temizlik, sonra namaz. Hele bir edep kapısının önünde saygıyla, huşu ile duralım, edep, bizim için sadece lügatlarda gördüğümüz bir kelime olmasın. Yaşanan bir realite haline gelsin. Alfabenin ilk harfini öğrenmeden nasıl yazı yazabiliriz? Bizi, kerat cetvelini öğrenmeden yüksek matematik öğrenmeye çalışan şaşkın kimseler gibiyiz. Bütün güzellikler, bütün anlamlar, bütün gerçekler tevhidin içinde gizli. O tevhid açısından baktığımız zaman bizi tedirgin eden, rahatsız eden birçok olayın aslında puzzle’ın girinti, çıkıntıları gibi birbirini tamamladığını göreceğiz. O zaman çırpınmalar, dalgalanmalar bitecek, öfkeler, isyanlar yerini sulha, sükuna, bir gölün durgun suları gibi huzura terkedecek. Tevhide ulaşmayınca hiç kimsenin içindeki bulanıklık, daralma, bunalma gitmez. Huzurun ve mutluluğun çiçekleri açmaz. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Tevfizname’de bunu ne güzel anlatır:


 


“Deme neden bu böyle


Yerincedir o öyle


Mevla görelim neyler


Neylerse güzel eyler”


 


Ne kadar acı, bizler tahta kurusu kadar aklımızla hayata, insanlara, olaylara yön vermeye çalışıyoruz. Sonra ne oluyor, acı, ıstırap, yalnızlık bizi bekliyor. İçimizi zehirle dolduruyoruz. Sonra pencereyi açıp feryad etmeye başlıyoruz. Bize de yazık değil mi? Sevmek, sevilmek, saymak, sayılmak, ilgi göstermek, ilgi görmek bizim de en doğal hakkımız değil mi? Ama, tevhidden uzak yaşayınca olmuyor. Hayat, bizim için sadece acıyla, ıstırapla, sıkıntıyla dolu bir çilehane oluyor. Ve o zaman dayanılmaz acılar içinde boynumuz bükülüyor. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyoruz. Oysa Yunus Emre ne diyor


 


“Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım


Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”


 


Sayın Mukarreb Hanım, tevhid konusu o kadar önemli ki ne desek, ne yazsak yine boş. Allah bu dünyayı bir cennet gibi yaratmış. Güzel, çok güzel, inanlımayacak kadar güzel bir düyada yaşıyoruz. Gökler, yıldızlar, ay, bulutlar, güneşin doğuşu, batışı, dağlar, denizler, kuşlar, çiçekler o kadar güzel ki. Ama bu güzellikleri algılayabilmek, özümleyebilmek için bir cennettte yaşadığımızın farkına varabilmek için tevhide gelmemiz gerekiyor. Yoksa herşey bize kapalı.


Mukarreb Hanım, Allah, bu güzellikleri görmeyi, bu ilahi cennette yaşamayı cümlemize nasibetsin. O zaman biz de Yunus Emre gibi


 


“Aşk gelicek cümle eksikler biter”


 


diyelim. Kur’an-ı Kerim’deki


 


“Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır.”


 


Ayet-i kerimesini anlayıp, idrak edebilelim. O zaman Cahit Sıtkı Tarancı gibi


 


“Sevmek, devam eden en güzel huyum” diyebilelim. Geothe gibi


 


“Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden”


 


diyebilelim. Bethooven’in 9. senfonisinde olduğu gibi


 


“Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz”


 


diyebilelim...


 


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Tevhidin güzelliği Yazan Mukarreb
Cvp: Tevhidin güzelliği Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]