Sayın Suna Acıöz,
28.6.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, dün de öyleydi, bugün de öyle. Pek çok insanın aklı, fikri daha çok okumak, daha çok ilim sahibi olmak. İyi, güzel de bu öğrendiklerimiz, okuduklarımız yaşanmadıkça, günlük hayata geçirilmedikçe neye yarar? Yunus ne güzel söylüyor
“İlim, ilim demektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır”
Eski Yunan felsefe okulunun kapısında
“Kendini tanı”
yazıyordu. Benim rahmetli bababnnemin okuması, yazması yoktu. Okulun önünden bile geçmemişti. Eline alfabe almamıştı. Ama babannem kemal sahibi bir insandı. Mahallemizde iki profesör, iki de banaka müdürü teyze vardı. Onların ailevi, mesleki bir problemleri olduğu zaman babanneme gelirler, meseleyi hallederlerdi. Rahmetli babannem onları edeple, saygıyla dinler sonra ne yapacaklarını söylerdi. Herhalde aldıkları cevap hayatta işlerine yarardı ki ellerinde bir paket şekerle teşekküre gelirlerdi. Babannem de aidiyeti, cihetiyle şekeri bana havale ederdi. Bütün mesele binlerce kitap okumak, bilmem ne kadar fakülte bitirmek değil hayatta nasıl hareket edileceğini öğrenebilmektedir. Bu da ancak kendini tanımakla olur.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Nefsini bilen, Rabbini bilir” Yazan Suna
Cvp: “Nefsini bilen, Rabbini bilir” Yazan Sabri Tandoğan