Sayın “Aradaki Genç”,
29.6.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Necip Fazıl’ın ilk şiir kitabının adı “Ben ve Ötesi” idi. Bu kitap başlığı beni yıllarca düşündürdü. Ve Necip Fazıl’ın çok önemli bir konuya el attığını hissettim. Önemli olan bizim hayatımız. Bizim duygularımız. El alemden bize ne? Biz yeter ki Hak yolda olalım. Allah’ın ve Peygamber’in emrettiği yolda gidelim. Başkaları bizi sever, sevmez, beğenir, beğenmez, bunlardan bize ne? Bizim tek müracaat edeceğimiz merci Kur’an, Hadis ve Sünnet-i Seniyyedir. Siz de lütfen başkalarıyla didişmeyin. Ne onların iltifatı sizi sevindirsin, ne de yergileri sizi üzsün. Sadece Allah’ın ve Peygamberin emirlerini pusula bilin. Onun dışında söylenen her söz bir hikayedir. Beş yaşında bir çocuktum. Bir gün rahmetli annem bir defter ve bir kalem aldı bana. Yaz oğlum dedi,
“Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiçbirşeye inanma yavrum. Şimdi, bu cümleyi yazmaya defter bitene kadar devam edeceksin.” Kaç yüz kere yazdım bilmiyorum. Hayatın kanunu yavrum, bu dünyada her kafadan bir ses gelir, bunların içinde iyisi de olur, kötüsü de olur. Eğer biz bunlara fazla değer vereck olursak ne yapacağımızı şaşırır, yürüyeceğiiz yolu bilemeyiz. Bu nedenle tereddütleri bırakalım. İyinin, doğrunun, güzelin yolunda sendelemeden yürüyelim. Lisede müzik hocamız Faik Canselen’di. Onun bir meşhur ileri marşı vardı:
“Yürü bu yol şeref, zafer yolu
Karşında bekliyor seni tanyeri
Yürü, atıl, devir karanlığı
Durma yürü, haydi ileri”
Biz de öyle yapalım yavrum. Sağı solu bırakalım, hep iyiye, güzele doğru yürüyelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Yürü, bu yol şeref, zafer yolu Yazan "Aradaki Genç"
Cvp: Yürü, bu yol şeref, zafer yolu Yazan Sabri Tandoğan