Saygılar Sabri Bey Amca, ellerinizden öperim.
Rahatsızlığınızdan dolayı İstanbulda bulunduğunuzu sitenizden öğrendim. Allah acil şifalar versin, Sizin de deyiminizle dizleriniz “iyi olacak inşallah”.
Öncelikle Sizi çok özlediğimi belirtmek isterim.Siz benim için Allah’ın bir lütfusunuz. Sizi tanımayı bana nasip ettiği için Allah’a hamd ederim.
Bu haftaki sohbetinizi dinleyince o kadar mutlu oldum ki Sizi televizyonda görmek bile yetiyor bana. Bütün sohbetlerinizi de Allah’ın verdiği imkanlarla kaydediyorum.Bunu hem siteniz için hemde kendim ve çevremdeki olan\olacak insanlar için yapıyorum.
Size de daha önce belirtiğim gibi ben Mardin’in Midyat ilçesinde çalışıyorum. Allah’a şükür de hiçbir sıkıntım yok. Ama burada beni nerdeyse sürekli düşündüren bir durum var. Müsadenizle Size izah etmeye çalışayım: Efendim, burası tarihsel olarakta birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Burada 4 dil konuşuluyor: Türkçe,Kürtçe,Arapça ve Süryanice. Burada ki nüfusun yaklaşık 1/3 ü Süryani ve bildiğiniz üzere bunlar Hıristiyanlar. Bir çok da Süryani köyleri var. Burada tanıdığım çevremdeki insanlara soruyorum: “bu insanlar neden bu zamana kadar Müslüman olamadılar” diye. Cevapları hepsinin nerdeyse aynı: “onlar içlerine kapalıdır,o konuları da konuşmazlar”.
Yaklaşık 3 ay önce iş eğitimim için Diyarbakırda bulunmuştum. Ve Allah nasip etti Diyarbakır’ın hemen hemen her yerini gezdim. Tarihi olduğu için Kiliselere de gittim. Ama burada da bir durum dikkatimi çekmişti. Kiliselerden birinde Misyonerlik faaliyetlerinin resmen yürütüldüğüne şahit oldum. Bu kiliseye de Diyarbakır daki diğer kiliseler sanırım bağlıymış. Yani burası diğer kiliselerin başı gibi. Orada da biriryle tanıştım. Kiliseye girdiğimiz zaman konuşma yapan birisiyle. Yanlış hatırlamıyorsam Bolivyalıydı. Türkçeyi de çok güzel konuşuyordu. Birde bir Türk genciyle tanıştım,yaklaşık 25 yaşlarında o da Kürt kökenliymiş,Hıristiyan olmuş. Başladı bize İncili anlatmaya. İslamiyettende örnekler vermeye. Tabi bana göre İslami konularda bildiklerini söylerken yalan yanlış konuşuyordu. Gerektiğinde de “hayır öyle değil diyerek” müdahale ediyordum. Ama bu insan çok güzel bir şekilde aynen şunu dedi: “madem buraya merak edip geldiniz o halde dinleyiniz” bende öyle yaptım: gözlemledim.
Ardından O Bolivyalıyla konuşmaya başladık. Bana neden Hiristiyanlığın seçilmesi gerektiğini belirten kendi yazdığı bir kitabı ve bir İncil verdi. İsmini de değiştirmiş, yanlış hatırlamıyorsam ismi Can Nuroğlu’ydu. Kitabı da bu isimle basmış. Bu şahsın Soyismine dikkat buyurunuz.
Başka bir gün başka bir kiliseye gittim. Oranında görevlisi kilisesinde bulunan tarihi şeyleri anlattı ve ekledi: “buraya geldiyseniz bana İslamdan bahsetmeyin,madem siz buraya geldiniz o halde beni dinleyin”... bu kişi bunu söleyince hemen aklıma şu geldi: “demek ki buraya birçok kimse bu kimselere islamı anlatmak için geliyor, ama başarılı olamamışlar”
Şimdi Midyatta da sanırım durum aynı. Beni bu yazıyı yazmaya iten “Sizden Gelenler” bölümündeki bir soruya cevabınızdı: Özge Ceylan isimli bir bayanın evleneceği kimsenin Hıristiyan olması ile ilgili olan bir e-postaya cevabınızda aynen şöyle diyorsunuz: “Bahsettiğiniz konu çok önemli. Geçmiş yıllarda birçok kimse benimle görüştükten sonra İslamiyeti kabul ettiler. İnşallah bu durum Sayın Andrei için de bahis konusu olur. Bu arada sizin yapacağınız iş sevgiyle, saygıyla, edeple, incelikle o şahsa İslamın özünü ve Mevlana gibi, Yunus gibi İslam büyüklerini yine aynı çizgi içinde anlatmak olacak. Aslında inanışı ideolojisi, görüşleri ne olursa olsun insanlara İslamı anlatabilirsek onların kabul etmemesi için bir sebep yok. Bütün mesele onların aklına ve gönlüne İslamın sonsuz sevgisini, inceliklerini, edebini çağın anlayabileceği bir dille sunabilmek, anlatabilmek. Mesele burada.” Bu yazınızı okuyunca ben çok etkilendim. Bir Müslüman olmak isteyen bir Hıristiyanla karşılaştığım zaman Ona neler söylemem gerektiğini dahi bilmiyorum. Sizin cümlelerinizden alınan ve yukarıda altı çizilen ifadeleri ben nasıl geçekleştirebilirim? Bana göre bu mesele oldukça önemli ve zor. Bunun için bana öneriniz ne olur, nereden hangi kaynaklarla başlamalıyım? Buna gerçekten çok ihtiyacım var ve kendimi bu konuda çok eksik görüyorum.
Saygılar, SEVGİLERİN EN BÜYÜĞÜ...ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Nereden, hangi kaynaklarla başlamalıyım? Yazan Göksu
Cvp: Nereden, hangi kaynaklarla başlamalıyım? Yazan Sabri Tandoğan