Sayın Merve Hanım,

3.7.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önemli olan hayatı anlayabilmektir. Hayat, çok yönlü. Bu nedenle gerek öğrenim yıllarında, gerek iş hayatında, gerekse evlilik hayatında başarılı olabilmemiz için çok yönlü olarak kendimizi yetiştirmemiz lazım. Bunun için imkan nispetinde kitap okumak, dini görevlerimizi yerine getirmek, güzel sanatlarla meşgul olmak bir de ne yaparsak yapmak onu en iyi, en güzel şekilde yapmaya çalışmak... Yaptığımız ister bir çay demlemek, ister bir lavaboyu ovmak, ister bir çorba pişirmek, isterse ütü yapmak, ayakkabı boyamak olsun, onu imkan nispetinde en güzel yapmaya çalışmalıyız. Şahsiyet böyle tekamül eder. Japonlar çocuklarına küçük yaştan itibaren “Yavrum” derler, “hangi mesleğe girersen gir, ne iş tutatrsan tut. Ama Japonya’da onu en iyi yapan sen olmalısın.” Bu düşünce beni ürpertiyor. Japonlar hayatı ne güzel anlamışlar. Ne güzel özümlemişler. Onlara büyük sevgi ve saygı duyuyorum. Mesela bir genç kız üniversiteye gitti. Diyelim fen fakültesine yazıldı. Birincilikle bitirdi. Diplomasını almaya gitti, vermiyorlar. Yalnız birinci olman yetmez, aynı zamanda biçki dikişten, yemekten, ev idaresinden, ikebanadan (çiçek tanzim sanatı), çocuk bakımından ve genel temizlikten altı ayrı sertifika getirmen gerekiyor diyorlar. O sertifikaları getirmedikçe diploma alamazsın. Amaç bir genç kızı hayata hazırlamak. Ben öyle genç kızlar gördüm ki üniversitede okuyor, annesi ağzına kaşıkla yemek götürüyor. Zavallı hayatında bir çay demlememiş, bir makarna bile yapmamış. Böyle bir genç kızın evlilik hayatında mutlu ve başarılı olmasına imkan var mı?

Durum böyle yavrum. Önemli olan hayata hazırlanmak ve başarılı bir şekilde hayatını bitirmek. Hayatını rezil etmeye kimsenin hakkı yok. Lütfen en güzel şekilde yaşama sanatını öğrenelim. Bu konuda üstad olmuş insanları izleyelim. Hayatta her gördüğümüz insandan birşey öğrenmeye çalışalım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :