Sayın “Kardan Adam”,
3.7.2008 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, bu muhteşem mailinizden dolayı size binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce teşekkürler. Allah sizden razı olsun. Türkiye’nin en önemli meselesine e güzel değinmişsiniz. Atatürk’ün zamanında Kayseri’de bir uçak fabrikamız vardı. Üretim yapıyordu. Çeşitli Avrupa ülkelerine uçak satıyorduk. Fakat sonra cahil mi diyeyim, hain mi diyeyim, bilemiyorum. Birileri bu muhteşem fabrikayı kapattılar. Bugün borç, harç sonsuz paralar mukabili uçak alıyoruz. Bu hiyaneti yapanlardan dünyada da, ahirette de hesap soracağız. Bir caddeye çıkıyorsunuz hepsi yabancı yüzlerce araba modeli. Bunları görünce utanç duyuyorum, üzüntüden kahroluyorum. Çalımından, cakasından yanlarından geçilmeyen Rahmi Koç’lar, Güler Sabancı’lar sizler bu durumdan ıstırap duymuyor musunuz? Neden bir Türk arabası yok. Bizim araba yapacak, uçak yapacak mühendislerimiz, ustalarımız, işçilerimiz yok mu?
Hiç unutmuyorum, yıllar önceydi. Vedat Dalokay Ankara Belediye Başkanı idi. Belediye otobüs tamirhanesinde bazı güzel insanlar, ustalar, işçiler el ele verdiler, her şeyiyle yerli bir otobüs yaptılar. Onları Atatürk Bulvarında görünce sevinçten gözlerim yaşardı. Ama sonu ne oldu? Bizim belediye başkanımız köpürdü, öfkelendi, o otobüsü yapan o dünya güzeli insanların işine son verdi. O insanlar hakaretlere maruz kaldılar. Peki bu vatan ihaneti değil miydi? Önemli olan başlanan bir işi devam ettirmek değil miydi? 27 Mayıs İhtilalinden sonra Cemal Gürsel Paşa bir Türk otomobilinin yapılması için çok çaba harcadı. Ama bazı alçaklar onu da sabote ettiler. Yarabbi, bu Türk Milleti’nin ıstırapları ne zaman bitecek? Onun gözyaşlarını içinde hisseden “Kardan Adam”larımız işe ne zaman el koyacak?
Muhterem efendim, şu satırları ıstırap içinde, ağlayarak yazıyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İhanetler içindeyiz Yazan "Kardan Adam"
Cvp: İhanetler içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan