Aziz Büyügüm, Sevgili Gönül Dostlari,

efendim, dogaya hepimiz gibi bende her daim hayran olmusumdur. Özellikle agaclar, yesillikler, cimenler, hayvanlar, vs...

Dün gece tv programlarinin birinde kendisini sadece bitkisel ilaclar hazirladigi yönüyle tanidigim Dr. Ibrahim Ender Saracoglu konuk olmustu.

Aa dedim, bitkisel ilaclardan bahsedecek. Hayir efendim, sadece Hak kelami etti. Ve de nede güzel etti. Kendisinin bu yönünü bilmiyorduk, hatta bazi ögrencilerinin kendi ögretim alani disinda islam hakkindaki sorularina verdigi yanitlara ve onlarin mutlu olmalarina degindi.

Aranilan her bilginin Kuran-i Kerim de oldugunu güzel güzel örnekleriyle anlatti. Bu konuda bir özlü sözüde Necip Fazil dan ögrenmekteyiz.

Insan, neden ve niçin olduğunu, nasil ve ne olacagini her canlinin basina musallat bu tek sualin biricik cevabini yalniz Islamda bulur. (Necip Fazil Kisakürek)

Sohbetlerinde son derece üzücü bir konuya da degindi. Akdeniz bölgesindeki Narenciye agaclarinin bilincli olarak sulanmamalari -bir sekilde arsa elde cabalari sebebi ile- ve bu verimli agaclarin kurumaya baslamalari.

Kendisi bir takim araclar ile kurumak üzere olan agaclarin haykirislarini, seslerini dinledigini, dayanamadigini ve bu ahlaksiz davranisin daha sonra yine insanlara geri dönecegini hatirlatti. Allahin verdigi nimet olan agaca böyle davranirsak, yarin kuraklik bizimle dalgasini gecer. Gercekten daha fazla yazamayacagim bu konuda, cok müteessir oldugum bir konu.

13-14 yaslarindaydim. Adapazarinda bir akrabamiz kütüphanede calisiyordu, bende gitmistim.

Bir kitapta pek cok ormanimizin zamanla yok oldugundan bahsediliyordu, hüngür hüngür aglamistim. Iste böyle efendim...Bir agacin gölgesindeki güzellik, serinlik hangi klimaya degisilir? Bir agacin dalindan koparilmis bir meyve insani ne güzel serinletir.

Yüce Allah´in nimetine sükredenler olalim insallah.

Sonsuz hürmetlerimle...

Suna Aciöz

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :