Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : “Dostum beni arasın da acı fındıkla arasın.”
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 7/5/2008 8:36:48 AM


 


 Aziz Büyüğüm, Çok Sevgili Nur Yüzlü Babacığım,


Size ve bütün dostlara sonsuz hayırlara vesile olacak ve inşallah daha nicelerini hep birlikte sağlık ve huzur içinde ihya edebileceğimiz üç aylar dilekleriyle  merhaba...


 


 


SOHBETLERDEN İNCİLER


 


(SAYIN SABRİ TANDOĞAN’IN SOHBETLERİNDEN )


 


 


Vücud bir mabed, içinde Allah var!


                                    


Aşk, iki insanın elele vererek Allah’a ulaşma yolunda ilerlemesidir.     


 


Biz rahmetli eşim Rana Hanım ile içimizdeki Allah’ı birleştirdik. O nedenle evliliğimiz muhteşem oldu.


 


İnsanın sevgisi, imanı ölçüsündedir.


 


Rahmetli Hocam Op.Dr. Münir Derman Hazretleri şöyle derlerdi: “Öyle sabırlı olun, öyle sabırlı olun ki sabırda Allah ile yarışın.”


 


İslamda münakaşa yoktur.


 


İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.


 


Babannem, her an her şeye hazırdı. 


 


Rahmetli babannem şöyle derdi: “Bir insanın iki gözü birden gülmez. Bir gözü gülerse bir gözü ağlar. Hayatın kanunu budur.”


 


Deşarj oluyorum diye sıkıntılarından bahsetmek yeni şarjlar getirir. Deşarj olmak için pozitif enerjisi olan bir ortam gerekir.


 


Rahmetli babannem şöyle derdi: “Kış kışlığını, puşt puştluğunu yapacak.” 


Rahmetli babannem değerli, görmüş, geçirmiş insanlar hakkında şöyle derdi: “Yavruum, o kırk puşttan, kırk muşta yemiş.”


 


Âma Peygamber var ama sağır Peygamber yok. Kulak çok önemli bir organ.


Duymak çok özel bir hassa, bunu düşünmek gerek.


 


İnsanın en önemli özelliği konuşmasıdır. Söylenen söz vücut bulur.


 


-Soru: “İnsan dertlerini anlatmalı mı? Bazan halk arasında “içine ata ata hasta olmuş” deniyor bazı kimseler için?”


-Cevap: “Hayır, anlatmamalı!”


 


Sükut etmek bazan en iyi cevaptır.


 


Rahmetli annem Sabiha Hanım şöyle derdi: “Hayır söyle işine, hayır gelsin başına.”


 


-Soru: “Biz eşya için bile dua etmeli, onlara sevgi göstermeliyiz buyuruyorsunuz. Peki, eşya  bizden sevgi ve dua bekliyorsa, onlar da bize dua ediyor, bize sevgisini gösteriyor mudur?”


Cevap: “Evet! Öyle olmasaydı yirmi, otuz senelik ceketlerimi, kravatlarımı, eşyalarımı yıllardır kuru temizlemeye bile vermeden yeni gibi kullanabilir miydim?”


 


Kimin içinde ne var bilemeyiz (Her gördüğünü Hızır bil, her geceyi Kadir).


 


Kendi kendisiyle dost olamayan başkalarıyla da olamaz. Kendi kendisiyle dost olmanın yolu Allah’a ve Peygamber’e daha çok yaklaşmaktan geçer.


 


Manevi büyüklere bazan tecelliler olur. O anda onların yanında bulunursan ne istersen kabul edilir, reddedilmez!


 


Maneviyatı gerçek anlamda yaşayan insanlar, en az bir güzel sanat dalıyla ilgilenen kimselerdir. Ben genç kız olsam bir güzel sanatla uğraşmayan biriyle ölüm bahasına da olsa evlenmem. Çünkü güzel santlarla ilgilenmeyen bir kimse diğer güzellikleri de gereği gibi algılayıp takdir edemez.


 


Evlenilecek kimse olduğu gibi görünen, samimi birisi olmalı. Arada güzel bir diyalog kurulabilmeli. Bunun için de ortak noktaları olmalı. O nedenle inanan bir hanımla inanmayan bir kimse evlenirse bu Shakespeare’nin trajedilerini bile aratır.


 


Çocuğa güzel şiirler ezberletelim ki edebiyat sevgisi aşılansın. Onlara renkli kalemler alalım, resme alıştıralım. Onları televizyonun kölesi haline getirmeyelim. Mümkünse bazı programları beraber seyrederek yorumlayalım.


 


Hayat okulu önemli, ders çalışmakla hayat öğrenilmez, asıl okul, hayatın öğrettikleridir.


 


Bazı misafirle çocuklar birarada oturmalı, onlara sorular sormalıdır. Hayat böyle öğrenilir.


 


SABRİ TANDOĞAN


 


 


Sonsuz hürmet, selam ve sevgiler sunarak güzel ellerinizden öpüyorum sevgili babacığım. Bütün çalışmalarınızın sağlık ve afiyetler içinde en güzel sonuçlara ulaşması niyazıyla Allah’a emanet olun, hoşçakalın...


 


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

“Dostum beni arasın da acı fındıkla arasın.” Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: “Dostum beni arasın da acı fındıkla arasın.” Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]