Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Unutulmayacak bir gün
Gönderen : "Bir Talebe"
Tarih : 7/8/2008 12:12:55 PM


Muhterem Hocam, Aşağıya okuduğum kitaptan bazı pasajlar yazdım. Satırların arasında sizi görür gibi oldum. Hele bir kelime var ki bilge kişilere " Kitapların efendisi ".diyor. Siz de böylesiniz. Size son derece saygı duyuyorum efendim. Hürmetlerimle ve hayır dualarımla ..


Abbasi halifelerinden biri sohbet ve muhabbet etmek için devrin büyük alimlerinden bir zatı saraya davet eder.Görevli şahıs durumu bildirmek üzere o Alimin evine gider. Renk renk , cilt cilt, boy boy kitapların arasında otumakta olan alime - Halife efendimiz sizi saraya davet ediyor, der. Kitapların efendisi; - Müminlerin efendisine söyleyiniz. Şu anda yanımda bulunan ilim, irfan ve hikmet ehli bir grup insanla sohbet ediyorum. Onlarla işim biter bitmez davete icabet edeceğim. Görevli cevabı Halife'ye iletir.Cevabı öğrenen Halife." Kendisini bu kadar etkiliyen alimler acaba kimlerdi ? " diye sorunca. Görevli, Vallahi efendimiz , yanında koca koca kitaplardan başka kimse yoktu .der.


Büyük kitabbiyat bilgini Ali Emiri Efendi antika bir eseri dostlarına gösterirken alın inceleyin v.b. sözler söylemez " ziyaret buyurun " dermiş.


...-Merhum Neyzen Halil Can " kitap basma" sözünü yerinde bulmazmış. Hocam kitabınız ne zaman basılacak diye soranlara " evladım, o ne biçim söz? Kitap malum yerler basılır gibi basılmaz," kisve-i tab'a " bürünür diye cevap verirmiş. 


..... Bağdat'ta Abbasiler zamanında " Hikmet evi " adlı bir kütüphane varmış. 


..... Bir kitabı, cildine veya şatafatlı süsüne aldanıp ta aldığınız zaman bir çuval keçiboynuzuyla karşı karşıya kaldığınızı anlıyorsunuz. 


..... Osmanlı'nın son dönemlerinde maarif Nezaretinde (Mİlli eğitim bakanlığına ) bağlı "Encümen-i teftiş ve Muayene "diye bir büro vardı. Telif veya tercüme basılacak her eser bu encümende inceleniyor "olur" raporu alan kitaplar yayınlanıyordu. Bir ara bu encümende görev yapanların ne derece cahil olduklarını yahut işgüzarlığı kendilerine meslek edindiklerini şair Eşref şu kıt'asıyla dile getirmişti.


“Olur olmaz çizerler her kitaptan bir takım yerler


Edibim sanma kim yalnız senin divânı çizmişler


Geçende encümende yok iken Hayret, bütün heyet


Arapça bir kitap zannı ile Kur'an'ı çizmişler.”



Okur yazar tanımı eksik anlaşılıyor. Bu iki kavramı birbirinden ayırmak gerekir. Çünkü okumak, tanımı son derece geniş kapsamlı bir meziyet olduğu gibi yazmak da büyük bir kabiliyet ve ustalıktır. Okuyan insan bilgi açlığını gidermek için çırpınan ve hayatını kitaplara adayan kimsedir. Okumak bir cehd, gayret, azim ve sebat işidir. Şöyle on dakika elindeki kitaba göz gezdirdikten sonra esnemeye başlayan veya uykuyla mukavele tazeleyen kimse okuyucu olamaz. Güzel yazı yazmak sevdasına düşen genç kardeşim önce "Yaradan Rabbinin adıyla oku".


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Unutulmayacak bir gün Yazan "Bir Talebe"
Cvp: Unutulmayacak bir gün Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]