Sayın Safiye Erbil,

10.7.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, her konuda olduğu gibi bu konuda da rehberimiz, yol gösterenimiz, ışık tutanımız Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler ve Sünnet-i Seniyye olacak. Önce yola çıkarken şartlarımızı kayırsız, şartsız kabul edeceğiz. Bu neden böyle oldu, bu bana yapılır mı, ben buna layık mıyım diye birbiri peşi sıra gelen itirazlar daha işin başında bizi güzellikler aleminden uzaklaştırır. Ne diyor Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri

“Deme neden bu böyle

Yerincedir o öyle

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler”

Bu o kadar önemli bir konu ki daha işin başında bu neden böyle diye başladığımız zaman herşey bitiyor. Sonra o itirazlar ömür boyu devam ediyor. Mes’ele “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler”i bir yaşama kılavuzu, hayat felsefesi olarak kabullenebilmekte. Her itiraz bizi biraz daha negatife, mutsuzluğa, çaresizliğe götürüyor. Günlük ibadetlerimizi elimizden geldiği kadar zamanında yapabilmek ve onları bir aşkla, heyecanla, huşu duyarak, ürpererek eda edebilmek son derece önemli.

“Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil”

sözünü hayatımızda bir uygulayabilsek, o zaman göreceğiz ki nice kapalı duran kapılar açılacak, nice mesafeler kat edilecek. Bir de “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadis-i Şerifini iş hayatımızda, aile hayatımızda, sosyal hayatımızda bir uygulayabilsek, o zaman göreceğiz ki biz bir cennette yaşıyoruz. Ve çevremizdekiler o cennetin melekleri. Allah, bu güzellikleri cümlemize nasibetsin...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :